Rıbaunt, rıbaunt, rıbaunt

Pazar günü Giresun’da oynanan maçta Pınar Karşıyaka, Yeşilgiresun’a 94-79’luk skorla kaybetti. Perşembe günü son topa kalan maçta Trabzon’u evinde mağlup etmeyi başaran Karşıyaka’nın lige döndüğünü ben dahil birçok basketbol sever düşünmüştür. Alınan mağlubiyet kağıt üstünde kadrolara bakıldığında çok şaşırtıcı olmasa da Yeşil Kırmızılıların konsantrasyon problemleri maçı işkenceye çeviriyor. Bu sezon kazandığı maçların çoğunu çift haneli farklardan geri gelerek kazanmayı başaran Pınar Karşıyaka, ligde bu performansı neredeyse hiç gösteremedi.

Özellikle üçüncü periyotlarda soyunma odasından hep kötü dönen taraf olan İzmir temsilcisi, iki galibiyette kalarak tehlikeli taraftan kendisini kurtaramadı. Oyuncuların yaşadığı mental yorgunluk, bu tarz mağlubiyetlerin en büyük nedeni. Sezon başından beri maddiyat ve sakatlık gibi can sıkıcı konularla boğuşmak takımı biraz yıpratmış. Oyuncular da böyle bir ortamda kulüpte uzun yıllara yayılan bir gelecek görmüyor olabilirler. Bir senelik yapılan kontratlar da oyuncuların takım olarak bir hedef belirlemesini zorlaştırıyor. Tabii ki oyuncunun gerçekte nasıl bir mentaliteyle oynadığını hiçbir zaman bilemeyiz.

Fakat Şampiyonlar Ligi maçlarında sadece bir yenilgi alan bir takımın ligde bu denli mücadele eksikliğiyle oynaması bunları düşünmeme neden oluyor. Avrupa’daki rakiplerin lige göre bir nebze yumuşak olduğunu söyleyebiliriz. Yine de geriye düştüğünde demoralize bir Karşıyaka, Avrupa arenasında yok.

Öte yandan ribaunt sorunu artık çift haneli mağlubiyetleri beraberinde getirmeye başladı. Egemen ve Jarrod Jones dışında ribaunt konusunda baskın olan bir oyuncusu yok Karşıyaka’nın. Takıma ‘’ribounder’’ diyebileceğimiz bir uzun olmak şart. Gücünün çoğunu hücumda harcayan Jones ile sınırlı dakikalar alan Egemen’in çabaları Karşıyaka’ya maalesef yetmiyor. Maç boyunca sürekli rakibin uzunlarıyla boğuşmak da dar rotasyonu olan bir ekibin pota altı mücadelesinde geri kalmasına yol açıyor. Trabzonspor maçından sonra yerli olarak Cenk Akyol’un boş olduğunu belirtmeme karşın bütçede sadece bir oyunculuk yer açılırsa bu tercihin bir uzundan yana kullanılması gerekiyor. Aksi takdirde işler her gün biraz daha zorlaşabilir.

Maçın geneline baktığımızda zaman zaman rakibine yaklaşmayı başarsa da, Pınar Karşıyaka savunmada çok yumuşak kalınca hücumda iyi bir oran yakalayamadı. Metin’in form düşüklüğü devam ediyor. Bunun yanı sıra Berk çoğu zaman sorumluluk almaktan kaçmazken yanına bir yerli oyuncu daha bulamıyor. Wood yanında dışarıdan skor üreten ikinci bir oyuncunun olmaması, pota altının gününde olmadığı bir anda işleri hep aleyhine çeviriyor. Fazla vakit kalmadı. Takviye acilen yapılmalı. Aksi halde camia üzücü sonuçlarla karşılaşabilir. Hiçbir basketbol severin böyle bir senaryoyu istemeyeceğine eminim.