Paylaş
Hoca değişikliğinin takıma olumlu yansıması umuduyla lider Ümraniyespor deplasmanına gittik. Hele Gürcan Aday gibi Demirspor ruhunu taşıyacağını bildiğimiz bir teknik adam ile gerçek performansımızı sahaya yansıtabileceğimizi düşünüyordum.
İlk yarı: Kontrol ve sakinlik
Demirspor maçlara genelde iyi başlıyor. İlk 15 dakikaları enerjik ve istekli oynuyoruz. Sonraki dakikalarda oyun dengeye oturuyor. Geçtiğimiz haftalara baktığımızda oyun hakimiyetimizi daha uzun sürelere yaymamız gerektiği açık. Ümraniye maçı da bu şekilde başladı. Kontrollü, garantici bir dizilim ile sahaya yayıldık. Giray Bulak’ın haftalardır şans verdiği, takımı ne defansta ne hücumda toparlayamayan Lingane’nin yedek başlaması ile en azından ilk kazanımın bu olduğunu söyleyebiliriz. İlk yarıdaki dizilişe göre Yiğit İncedemir tek ön libero olarak alanı kapatmaya çalışırken Savaş ve Lalawele Ümraniye akınlarına göre tandeme girerek Yiğit’in yükünü hafifletmeye çalıştılar. Erhan Kartal ve Sezer takımın genel kontrollü oyunu gereğince çok bindirmede bulunmadılar. Kontrollü oyunu tamamen geri yaslanmak olarak uygulamamak da takımın artı olarak yaptığı bir uygulamaydı. Buna göre savunma dörtlüsü ileride kuruldu, hücum hattı da rakibi orta alanda karşıladı. Aradaki yaklaşık elli metrelik alanda rakibi sıkıştırıp kapılan toplarla hızlı çıkma planı kısmen işe yaradı denebilir. Ne yazık ki bu çıkışlarda yeteri kadar hızlı organize olamadık ve pozisyon üretemedik. İlk yarının en iyisi olarak Adil yerinde hamleleri ile öne çıktı. Mendy ise istekli hücum oyuncularımızdan birisiydi. Atabey’in önceki maçlardaki istekli oyununu ilk yarıda göremedik.
İkinci yarıda kötüleşen işler
İkinci yarıya Lalawele – Loemba değişikliği ile başladık. Lala’nın bir sakatlığı olmadıysa gereksiz ve yanlış bir değişiklik. İkinci yarıda daha çok boş alan bulabilecek olan Lala, Loemba’dan çok daha etkili olurdu. Yine dengede başlayan maç penaltı kararına kadar klasik düzeninde ilerledi. Yiğitcan’ın ayağından seken top açıktaki eline çarpınca maçın hakemi Abdullah Yılmaz biraz da tereddütle penaltı noktasını gösterdi. İbrahim Yılmaz’ın penaltıyı dışarı atması acaba Demirspor’u ateşleyecek miydi? Maalesef ateşleyemedi. Ümraniye baskıyı artırdıkça arkada bıraktıkları açık alanları kullanamadık. Kollektif oyundan her geçen dakika uzaklaştık. Giresun maçındaki dağınık görüntüye döndük. 63. Dakikada takımın en iyisi Adil sakatlanıp çıkmak zorunda kalınca iyiye giden hiçbir şey kalmamış oldu. 70.dakikada hakem işlerin daha da kötüleşebileceğini gösteren bir kararla penaltı noktasını bir daha işaret etti. Ağır bir karardı. Böylece Ümraniye bulduğu sıfır pozisyonla karşılaşmada öne geçti. Futbol taraftarının totemlerle, metafizikle arası iyidir. Mendy’nin sakatlanıp çıkmasıyla “Maşallah dediğim üç gün yaşıyor” ruhu geri geldi. Genel olarak mücadelesini beğendiğim Mendy de çıkınca ileride hiç üretken oyuncumuz kalmamış oldu. Böylece mağlubiyet kaçınılmaz hale geldi.
Pas ve Kollektivite
Demirspor’un arka arkaya üç pas yapamadığını, özellikle ikinci yarıda hücum anlamında hiçbir şey üretemediğini söylemek gerek. Paslaşan, yardımlaşan, sahada iyi anlaşan Demirspor her geçen gün kayboluyor. Devre arasına daha çok var ve yapılacak transferlerin işe yaradığı örnekler oldukça az. Gürcan hocanın işi gerçekten oldukça zor. Elindeki malzemeye göre ortaya çıkaracağı ürün oldukça kısıtlı olsa da futbolcuların kaybettiği güvenlerini yerine getirmek için müracaat edeceği adres yine Adana Demirspor ruhu olacaktır.
Paylaş