Paylaş
Soft penaltı... “VAR nasıl penaltı verdirmez!” “Bu kadarcık temasa penaltı mı olur!” “Vallahi aynı pozisyon, onlara verdi, bize vermedi!” “Bu penaltı İngiltere’de ça-lın-maz!” “Çekiyor işte, daha nasıl penaltı olacak!”
#KadıköydeKaraGece
#RamsParktaKaraGece
AĞIR BASKI VE KÖTÜ YÖNETiCiLiK
Ligde şampiyonluk yarışının odağı, her hafta sonu bu cümleler etrafında dolanıyor. Mücadeleyi saha dışına çıkaran açıklamalar ise “Yok artık” denilecek boyuta evrildi, çirkinleşti. Hem mevcut hem önceki federasyon döneminde hakemler üzerinde yaratılan ağır baskı ve kötü yöneticilik örnekleri tabloyu iyice vahimleştirdi. Kimi tecrübesiz, kimi mesleki melekelerden yoksun hakem kadrosunun Süper Lig’e taşınmasıyla vahamet çığ gibi büyüdü. Hakem eğitme/yetiştirme departmanında ise 2000-2023 arası MHK’yı 20 kez değiştirmek çözüm (!) zannedildi, kulüplere şirinlikten öteye gitmedi.
AVRUPA'NIN DEVLERi PENALTI FUKARASI
Peki, Avrupa’nın 5 büyük ligi ve Süper Lig’de şampiyonluk adaylarının penaltı karnesi ne durumda?
Avrupa resmen penaltı fukarası! Bundesliga’da lider Leverkusen ve Bayern’in sadece 3’er penaltısı var. Premier Lig’de Arsenal ve Liverpool 8’er, Manchester City ise 5 penaltı kullandı. LaLiga’da lider Real Madrid 4 penaltı kazanırken 1’ini gole çevirebildi. İkinci sıradaki Girona’nın ise sadece 3 penaltısı mevcut. Barça ve Atletico 5’er penaltıyla bir adım önde. Zevksiz futbolun adresi Ligue 1’de 10 puan farkla liderliğini sürdüren PSG’nin penaltı sayısı 9. Takipçileri Brest ve Monaco 4’te kaldı. Şampiyonlar Ligi’nde Atletico’ya elenen ancak Serie A’da şampiyonluğa koşan İnter, 5 büyük lig içinde en şanslısı. 11 penaltının 10’unu gole çevirmeyi başardılar.
SÜPER LiG VE 5 BÜYÜK LiGDE iLK 2’DE YER ALAN TAKIMLARIN KAZANDIĞI PENALTILAR
EN UFAK TEMASTA ABARTMAYI MARiFET SAYANLARIMIZ ÇOK
Verileri görünce okları hemen hakemlerimize çevireceklerin sayısı çok elbette. Lakin işin tek bacağı asla hakemler değil. Süper Lig’de sadece şampiyonluk adaylarının değil, diğer takımların da penaltı sayılarının Avrupa’nın pek çok takımından yüksek olmasında farklı etmenler söz konusu:
1- Fiziksel müdahale ve temas seviyesinin sayıca yüksek olmasının faul davetiyesi çıkarması,
2- En ufak temasta abartmayı marifet sayan oyuncu profilinin fazlalığı. VAR’ın da bu denli temasta “karışıp karışmama” yorum tereddütü yaşaması,
3- Ceza alanı içinde dikkatsiz ve kontrolsüz müdahale sayısının Avrupa’nın çok üstünde olması,
4- Futbolcuların oyun zekasının düşüklüğü (ceza alanı özensizliği, kaleye arkası dönük risk taşımayan oyuncuya yapılan faul sayısının fazlalığı, el-kol kullanımının dengesizliği gibi)
5- Ceza alanı içinde topla buluşma sayısı,
6- Takımlar arası oyuncu kalitesi farkı (Seri, kıvrak, manevra kabiliyeti yüksek, ön sezisi çok iyi gibi).
ARAMIZDAKi TEMEL FARK FUTBOL KÜLTÜRÜ
Hakem kanadındaki etmenler:
1- Standartsız ve başarısız yönetimler.
2- VAR'da görev yapan hakemlerin hataları.
3- TFF tarafından sahiplenilmeme, korumasızlık içgüdüsü.
4- İhalenin üzerine kalma ve infaz listesine girme endişesi.
5- Şampiyonluğa oynayanların aleyhine yapılacak hatada kariyerinin bitme riski.
6- Baskının etkisiyle özellikle maçın son bölümünde panikleme. Tüm etmenler birleşince tartışmaların ayyuka çıkması kaçınılmaz oluyor. Elbette UEFA eğitimleri dahil olmak üzere, “soft penaltı/ tartışmasız penaltı” kavramları arasında dünya genelinde uygulamada soft sayısı daha az. Neticede hakem her ikisinde de düdüğü çalıp, %100 yanlış denilemeyecek şekilde beyaz noktayı işaret edebiliyor.
Ancak her zaman olduğu gibi temel fark, Avrupa ile Türkiye’nin futbol kültürü. Hele bir de yangına benzin dökenlerin sayısı.
Paylaş