İyi maç yönetene prim, kötü performans gösterene ceza
MHK’nin yeni hayata geçirdiği, dünyada bir ilk olan uygulamayla hakemler ve yardımcı hakemler maç performanslarına göre ya prim kazanacak ya da gelir kaybına uğrayacak. Mevcut sistemde gözlemciler sadece maç raporunu yazarken puanı ise bu rapora göre algoritma belirliyor. Yeni ödül-cezası sisteminde içerideki algoritmanın vereceği puan hayli önem kazanacak.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu’nun (MHK) hakem ücretlerinde ödül/ceza sistemini getireceği uzun süredir dillendirilen bir konuydu. Son olarak yardımcı hakemlere de gönderilen tarifeyle trafikteki EDS (Elektronik Denetleme Sistemi) gibi hakemlikte de HÖS (Hakem Ödül Sistemi) devreye girdi. Hakemliği “bir şirket” gibi yönetme mantalitesine geçiş yapan TFF, dünyada benzeri olmayan bir ilke daha imza attı. Hakemler ve yardımcı hakemler maç performanslarına göre ya prim kazanacak ya da ceza ödeyecek!
95-100 PUANA 26 BİN TL
Maaşları dışında hakemler maç başına 20 bin, yardımcı hakemler ise 8 bin 800 TL alıyordu. HÖS sistemiyle maç başına ücretler değişkenlik göstermiş olacak. Mükemmel maç yöneten ve 95-100 arası puan alan bir hakem (20 bin + 6 bin) olmak üzere bir maçtan 26 bin TL kazanabilecek. Yalnız bu noktada gözlemciler çok kritik. Çünkü mevcut sistemde gözlemciler sadece maç raporunu yazıyor. Puanı ise gözlemcilerin yazdığı rapora göre arka planda puanlandıran bir algoritma sistemi var. Dolayısıyla yeni para cezası sisteminde içerideki algoritmanın vereceği puan hayli önem kazanacak.
UMARIM KARARI PFDK VERİR!
Korkarım ki hakemlere aynı yapay zeka atamasında yaşandığı gibi “bu maçtaki ücretinize MANUEL müdahale edilmiştir” mesajı gidebilir. Şimdiden hazırlıklı olsunlar! Bakalım daha ne gibi yenilikler(!) göreceğiz. “Hakemlerimizin bir şansı var. İnşallah ödül/ceza kararını Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) verir. Kulüplerimize, yöneticilere karşı sıkça kullandığı “ceza tayinine yer olmadığına” cümlesi hakemlerimize de nasip olsun!
BİR MESLEĞİN YOK EDİLİŞİNİN HAZİN ÖYKÜSÜDÜR
Şeffaflık ile gizem arasında pinpon topu gibi oynanan, her açıklamayla şamar oğlanına çevrilen, yönetici beceriksizlikleriyle tecrübe kazanmadan kurtlar sofrasına atılan, kulüplere yem etmeyiz diyenlerin oyuncağı olan, altyapısı olmayan sistemden liyakatsız isimleri Süper Lig’e çıkaran, sosyal medyadan yazılı ve görsel basına kadar saldırılan ve nihayetinde ülkedeki futbol garabetinin 1 numaralı sorumlusu zannettirilen bir meslektir hakemlik bizim buralarda.
BU KEZ TERCİH GİZEMLİ AÇIKLAMA
Sivas-Galatasaray ve Gaziantep-Beşiktaş maçlarından sonra bir dakika bile düşünmeden hakemlerin yatak odasını ardına kadar açanlar, ligin 30. haftası oynanırken gizemli açıklamalarıyla sahnede yerini yine aldı: “Son hafta yapılan teknik değerlendirme ve VAR kayıtları incelemesi sonucunda; ikinci bir değerlendirmeye kadar bazı hakem ve VAR’lara görev verilmemesi yönünde karar alınmıştır. Hakemlerin de insan olduğu, hata yapabileceklerini bilmekle beraber, tüm çabamız hakemlerimizin müsabaka neticesine veya oyunun akışına tesir edecek büyük hatalar yapmamaları içindir.”
ASLOLAN 4 BÜYÜKLERDİR, GERİSİ TEFERRUAT
İstanbul-Antalya ve Konya-Adana Demir maçları sonrası iki ev sahibi takımın sert tepkisinin ardından bu kararın alındığı aşikar. Arda Kardeşler, Yiğit Arslan, Sarper Barış Saka ve Alper Çetin dörtlüsüne “ikinci bir emre kadar” görev vermeyeceğiz diyor Merkez Hakem Kurulu... Hali hazırda kendi kurallarına göre uyguladıkları bir ödülceza sistemi varken, pek çok hakem bundan nasibini alırken, ceza verileceğinin TFF internet sitesinden dillendirilmesindeki ana sebep nedir? Daha önce Sivas’ta ve Gaziantep’te bizzat hakemlerin konuşmalarını sözde ‘şeffaflık’ adı altında yayınlayan zihniyetin, neden bu iki karşılaşmanın hakemleri için gizemli davrandığını da anlamak çok zor olmasa gerek. Aslolan 4 büyüklerdir, gerisi teferruattır.
MERAK EDİYORUM...
· İstanbul-Antalya ve Ankaragücü-Giresun, düşme potasının kritik iki maçıydı. Yüce yapay zekanın Ankara’ya FIFA elit kategori hakemi Halil Umut Meler’i; İstanbul-Antalya maçına ligin en çömezi 3 aylık Yiğit Arslan’ı nasıl atadığını...
· Koltuk kaygısı hissedildiğinde “Manuel atama yapılmıştır” diyerek yapay zekayla oynayabilen MHK’nın bu iki kritik maçın yüce yapay zeka atamalarını görünce nasıl rahatsızlık duymadığını...
· Süper Lig’de son olarak 8 Ocak’ta yani 12 hafta önce oynanan Giresun-Ümraniye maçında düdük çalan Sarper Barış Saka’nın yapay zekanın hangi kriterleri kapsamında 12 hafta dinlendirildiğini, son dönemde başta Ali Şansalan olmak üzere skandal hata yapan bazı isimler çok kısa sürede geri dönerken ödül-ceza sisteminin nasıl işlediğini...
· TFF Başkanı sayın Büyükekşi’nin hakemlerle tek tek görüşme yapıp pozisyonları değerlendirip değerlendirmediğini, neler konuştuğunu...
DERBİNİN 'YAPAY' ÜFÜRÜKÇÜLERİ KİMLER?
Beşiktaş-Galatasaray derbisi için zaten çok az seçenek içinden hangi hakem verileceğine fal açılırken, iki takım arasında Ali Şansalan ismi üzerinden polemik başlamıştı ki yüce yapay zeka her ne hikmetse Ali Şansalan’ı atadı. Yapay zeka mı atadı yoksa TFF veya MHK’dan birileri daha hakem atanmadan mı kulüplere üfledi bilinmez. Bilinen ise tamamen yıpratılmış ve yok edilmeye terk edilmiş bir camia olduğu. Sadece 3 hafta içinde G.Saray-Adana Demir ve Karagümrük-Ümraniye maçlarındaki bariz hataları hafızalardayken aylardır düdük çalamayıp bayrak kaldıramayanların ahını almayacaklarını mı düşünüyorlar? Hangi performans, hangi kriterler bu derbide görev verdirebiliyor?
