Paylaş
Giresun-Fenerbahçe maçında ev sahibi takımın attığı goldeki tartışma hâlâ sürüyor. Golde ofsayt var mıydı, VAR odasında pozisyon atlandı mı, hakemler sezon başındaki kural değişiminden bihaber mi yoksa tüm hakem ekibi doğru karar mı verdi?
VAR ODASI BiR GOL ATILDIĞINDA NE YAPAR?
Öncelıkle atak başlangıç fazına bakılır. Golü atan takımın atak başlarken topa nasıl sahip olduğu incelenir. Bir ihlal yaparak mı yoksa nizami şekilde mi topa sahip olduğu izlenir. Atak devam ederken başka ihlaller olup olmadığı kontrol edilir. Bu kontrol tüm ihlalleri kapsamakla birlikte odaklanılan noktalar faul ve fena hareketleri ile ofsayt değerlendirmeleridir.
VAR ile her iki AVAR’ın istişarelerinin gerektiği pozisyonlar doğabilir. Ülkemizde AVAR hakemliği bir dönem İFAB’ın yardımcı hakem tavsiyesine aykırı şekilde ne yazık ki hakemlerden seçilmekteydi. Giresun’daki gibi pozisyonlar yaşandığında VAR odasında bir yardımcı hakem bulundurmanın İFAB’ın ne kadar doğru bir öngörüsü olduğu, keyfe keder kararlarla VAR odasına hakem seçilmemesi gerektiği de bir anlamda tescillendi.
DOUKARA’NIN BEŞiKTAŞ’A ATTIĞI GOL YENi KURALA GÖRE GEÇERSiZ
Giresunspor’un golü neden tartışılıyor? İFAB’ın oyuncağa çevirdiği “topu bilerek oynama” ile ilgili yaklaşımın bu sezon başında tekrar değiştirilmesi nedeniyle...
Bu değişimden önce hafızalara kazınan en can alıcı örnek 25 Ağustos 2018’de Beşiktaş-Antalyaspor maçında Adriano’nun kafasından seken top sonrasında Doukara’nın attığı goldü. “Topun Kontrolü-Bilerek Oynama” kavramındaki yorumlar nedeniyle çok sıkıntı yaşanınca İFAB kriterleri daha belirginleştirmeye gayret edip, özellikle de ofsayt değerlendirmelerinde baz alınmak üzere pek çok görüntü örneği paylaştı.
27 Temmuz 2022 tarihli İFAB açıklamalarına ve örnek görüntülere https://www. theifab.com/news/law-11-offside-deliberate-play-guidelines-clarified/ adresinden ulaşılabilir.
TOPUN KONTROLÜ-BiLEREK OYNAMA KRiTERLERi
İFAB’ın 27 Temmuz 2022’de paylaştığı bağlantıdaki açıklamalar ve pozisyonlar önemli: “Bilerek oynama”, bir oyuncunun aşağıdaki ihtimaller dahilinde topu kontrol etmesi olarak belirtilmiştir:
1- Topu takım arkadaşına pas olarak vermek.
2- Topa sahip olmak.
Topu uzaklaştırmak (ayakla veya kafa vuruşu yaparak).
TOPA VURANIN BAŞARISIZ OLMASI ‘BiLEREK OYNADIĞI’ GERÇEĞiNi DEĞiŞTiRMEZ
Bir oyuncunun topu kontrolünde bulundurması ve bunun sonucunda bilerek oynaması değerlendirilirken aşağıdaki kriterler dikkate alınır:
1- Topun uzak mesafeden geliyor olması ve oyuncunun topu net bir şekilde görmesi.
2- Topun hızlı şekilde hareket etmemesi.
3- Topun beklenmeyen bir yönden gelmemesi.
4- Oyuncunun vücudunu koordine etmeye zamanının olması (içgüdüsel olarak elini uzatma ya da zıplama bu kapsama dahil değil) veya vücut hareketini net biçimde kontrol etmesi.
5- Yerdeki topla oynamak havadan gelen bir topla oynamaktan daha kolaydır.
Can alıcı açıklamalardan birisi ise şu: “Topu kontrol eden oyuncunun pası, topa sahip olma girişimi veya topu uzaklaştırma hamlesi hatalı veya başarısızsa, bu durum oyuncunun topla ‘bilerek oynadığı’ gerçeğini ortadan kaldırmaz.”
ATTiLA SZALAi’NiN HAREKETiNi NASIL DEĞERLENDiRMELiYiZ?
Yukarıdaki İFAB bağlantısında 7 ve 8 numaralı videolar “bilerek oynama kabul edilmeyen” kapsamda Szalai’nin pozisyonuyla kıyaslanabilecek türde uzun top örnekleri. Dikkat çeken nokta 7 numaralı pozisyonda topun hızlı gelmesi, oyuncunun vücut koordinasyonunu sağlayamamasından dolayı çift ayakla zıplayarak müdahalesinin olması. Diğerinde ise uzun top kapsamına tam girmeyecek kadar yakın bir hava topu.
İFAB’ın bilerek oynama kriterleri kapsamında sahadaki hakemlerin ve Riva’dakilerin yoruma açık bir ofsayt şüphesi duymamalarını anlayabiliyorum.
Uzak mesafeden, gayet rahat görebildiği, topun geliş şekli ve hızı olarak vücudunu koordine etmesine zaman olduğu ve bir ayağı da yere basarak müdahale ettiğini varsayarsak geriye Szalai’nin ayağıyla yaptığı hamleyi değerlendirmek kalıyor.
Burada ise tartışılacak nokta yukarıda can alıcı diye belirttiğimiz bölüm: “... oyuncunun topu uzaklaştırma hamlesi hatalı veya başarısızsa, bu durum oyuncunun topla ‘bilerek oynadığı’ gerçeğini ortadan kaldırmaz.”
SON KARARI HAKEM Mi VERMELiYDi?
Kitabi bakıldığında Riva’daki ekibin muhtemel istişareleri sonucunda hiç ofsayt şüphesi duymadığı bir pozisyon için çizgiyi çekmemesi makul karşılanabilir. Diğer yandan da IFAB’ın tüm bu tanımlamalarına ve kriterlerine şerh koyulabilecek yorumlar gelmesi de doğal. Kriterlerde belirtildiği gibi topun havadan geliyor olmasının zorlaştırıcılığı, rakip oyuncuların aktif alana hareketinin Szalai’nin koşusu sırasında rahat koordinasyon sağlayamamasına neden olduğu, hatalı veya başarısız top kullanımının durağan bir savunmacı için geçerli olabileceği gibi karşı tezler sunulabilir. Bu da VAR odasının son sözü hakeme bırakması gerekliliğine işaret edebilir. İki ucu da sıkıntılı.
Ana sorun ise her pozisyonu en ince ayrıntısına kadar tartışılır noktaya getiren MHK ve TFF uygulamaları. VAR’ın çıtasıyla, hakemlerin kimyasıyla bu kadar oynanması her kararda güven sorgulatıyor. “Açık ve bariz bir hata olmadığı sürece VAR’ın müdahale etmeme düsturu” da otomatik olarak unutuluyor.
Paylaş