Paylaş
· Skandal-1: Valencia-Real Madrid maçı 2-2 seyrederken 7 dakika uzatma verildi. Uzatmanın da uzatması oynanırken Real köşe vuruşu kazandı. Modric’in ortasında arka direğe doğru giden topu alan Diaz yeniden ortalıyordu ki hakem Manzano düdüğü ağzına götürdü. Maç bitiriş ritüelindeki “üç üfleme”yi henüz tamamlamamıştı ki Bellignham kafayla topu ağlara gönderdi. Manzano “maçı bitirmiştim” diyerek gayet soğukkanlı tavırla golü geçersiz saydı. Bellingham, itirazları sonrası kırmızı kart gördü. Real Madrid Teknik Direktörü Ancelotti “Eşi benzeri görülmemiş bir durum. Söylenecek pek bir şey yok” derken, Marca gazetesi “Mestalla’da skandal”, AS gazetesi “Şampiyonluk skandalı” başlığını kullandı.
BAŞKAN HAKEMİN PEŞİNDEN KOŞTU
Skandal-2: Premier Lig’de Nottingham Forest-Liverpool maçındaki tek gol 90+9’da Nunez’den geldi ve Klopp’un takımı ideal 11’den uzak kadrosuyla şampiyonluk yürüyüşünü sürdürdü. Son anlar kaos doluydu. Top oyundayken Liverpoollu Konate’nin sakatlandığını gören hakem Paul Tierney müsabakayı durdurdu. Tedavinin ardından oyunu hakem atışıyla başlatmak için Liverpool kalecisi Kelleher’a topu bıraktı. Halbuki, oyun kuralları gereği, hakem oyunu durdurmadan önce top Nottinghamlı Hudson-Odoi’de olduğundan ona vermesi gerekirdi. Kaleci Kelleher oyunu başlattı. Atak kornerle sonuçlandı ve Nunez’in kafa golü geldi.
KIZGIN TARAFTARLARI OYUNCULAR DURDURDU
Son düdüğün ardından sahaya dalan ev sahibi takım taraftarını Nottinghamlı oyuncular durdurdu. Antrenör Steven Reid kırmızı kart gördü, başkan Evangelos Marinakis ise hakem odasına kadar Tierney’nin peşinden koştu, görevliler tarafından engellendi. Premier Lig’de Profesyonel Hakem Şirketi (PGMOL) Direktörü Howard Webb son 2 sezonda neredeyse 20 kez “skandal hata” nedeniyle pek çok kulüpden özür diledi. Bu hafta yaşanan ise bardağı iyice taşırdı.
BU HATALARIN BENZERİNDEN ALLAH HEPİMİZİ KORUSUN
1- La Liga’da son saniyede iptal edilen gol, herhangi bir sezonda Süper Lig’deki şampiyonluk adaylarından birinin maçında yaşansaydı, Ankaragücü Başkanı’nın ve şürekasının yumrukları/yerdeki tekmeleri hafif kalırdı. Vahim olaylara gebe olurdu. Sadece seyirci tepkisi değil, tünelde neler yaşanırdı tahayyül etmek zor değil.
2- Hakemin kariyeri %100 biterdi, MHK gönderilir, bilhassa hataya maruz kalan takımın onaylayacağı MHK göreve getirilirdi.
3- TFF, her zaman olduğu gibi ipten yırtardı. Son 23 yılda 20 kez MHK değiştirip çözüm(!) bulan yönetim zihniyetiyle, sistemi değil, koltuğu kurtaran kararıyla rahat nefes alırdı.
4- Kulüpler arası savaşlarda 3 maymunu oynayan TFF’ler, yine sadece polislik görevini ifa eder, doğacak cezaların TL karşılığını belirlerdi. Hatta olaylarda katalizör olup etkisi çok olmayanlar için “ceza tayinine yer olmadığına” şeklinde mavi boncuk dağıtırdı. Olası itirazda cezayı bir kademe düşürürdü.
5- Sosyal medyada gelenekselleşen “kara gece” hashtagleri binlerce mesajla donanır, medyadaki holigan yazarlar halkı zehirlemeye devam eder, hakemin seceresi sayfa sayfa paylaşılır, “bu hakemlerle lig bitmez” cümlesi dilden dile dolaşırdı.
6- Milyonları arkasına alan takımlar ülkede erken seçim dahi isteyebilirdi.
Sezonun ilk 3 haftasında 51 kulübü “çirkin ve kötü tezahürat” ve “taraftar olayları”ndan ceza alan bir ülkenin evladı olan bizlerin taşkınlıklar konusunda yaratıcılığı da gayet gelişti. Bu sebeple, İngiltere ve İspanya’daki skandalların benzerinden Allah cem-i cümlemizi korusun. Amin.
DÜNYANIN GENEL SORUNU: HAKEM KALİTESİ(ZLİĞİ)
Her hafta bir hakemi linç etsek de dünya genelinde hakemlikle uğraşısı olanlara, “top 10 hakem” listesi yaptırsak, güncel isimlerden kaçını yazabilirler bilemiyorum. Lakin Collina, Urs Meier, Markus Merk, Gilles Veissiere, Kim Milton Nielsen, Lopez Nieto, Lubos Michel, Vitoria Pereira, Anders Frisk gibi isimler arasından seçme ihtimalleri çok yüksek. Bu satırlarda birkaç kez belirttiğim UEFA’nın “Be A Referee (Hakem Ol)” kampanyası yapacak noktaya gelmesi, hakemlikte hazin durumu özetliyor yeterince.
Bizde de durum bunu doğrular nitelikte:
Atama sistemi garabetleri... Sezon başında yüzüne gülünüp, sezon ortasında evine gönderilenler... 8 Mart darbesi gibi sebebini açıklayamayan basiretsizlerin infazları... TFF’lerin MHK’dan bir kurban vererek nefeslenme geleneği... VAR sorumlusunun istifa ettirilmesi... VAR müdahale standartsızlığı... Atletik performans eğitmeninin VAR sorumlusu yapılması... Nabza göre doldur-boşalt klasmanlar... Hem tecrübesiz hem de hakem melekesinden yoksun yeni jenerasyon... Dünyada benzeri olmayan çözüm arayışlarıyla alt üst edilen sistemler...
Kısacası:
“Bugün, düşünemeyeceğin kadar başım belada!
SENELERCE KURALSIZ YAŞAMIŞIM,
Nere gitsem çaresi yok,
Nere gitsem yanmışım...”
Yusuf Hayaloğlu
Paylaş