Seri gibi seri

Üst üste 5 beraberlik için olumlu konuşan Çalımbay'ın gözünde umarım bu mağlubiyet bir başarısızlıktır. Gerçi Başakşehir'in lider olduğunu düşünürsek, 5 kere üst üste berabere kalmakta bir sorun görmeyen vizyon için liderden fark yememek bile başarı sayılabilir. Çalımbay'ın sahip olduğu düşünce yapısı ile Trabzonspor taraftarının sahip olduğu düşünce yapısı sanırsam mağlubiyette bile ortak bir paydada buluşamayacak.

Çalımbay'ın hedefleri ile taraftarın hedefleri asla ortak olmayacak. Şu durumu çok fazla sıkıntı görmeyip olumlu konuşan bir hoca ile ortak düşünce yapısı pek mümkün değil. Zaten ortak ve makul bir düşünce yapısı olsaydı, 8 maçtır galibiyet yüzü göremeyen bir hocanın 'büyük' bir takımda da yeri yoktu değil mi? Kısacası garp kafası ile iyi bir kadro kuruldu, şark kafası ile başına Rıza Çalımbay getirildi. Sosa, Burak, Onur, Abdülkadir, Castillo, Onazi, Pereira, Durica, Okay, Kucka, Bongonda, Volkan Şen, Rodallega, Yazıcı ve daha nicelerinden var olan bir kadro, ismi geçen herkes ya yüksek potansiyelli ya da oldukça iyi kariyere sahip oyuncular. 

Hem Ersun Yanal hem de Rıza Çalımbay neredeyse imkansızı başarmışlardır. Bu kadroyu kullanamayıp Trabzonspor'u Avrupa'ya gitme yarışında bile tutamamışlardır. Trabzonspor Türk futbolunun en büyük kulüplerinden biridir. Ve bu kulübün hocası 8 maçtır kazanamıyorsa daha fazla bu unvanı taşımaya hakkı yoktur. Rıza Hoca verilen bu şansı tepmiş ve asıl yerinin neresi olduğunu göstermiştir. 

SOLA HAPİS ABDÜLKADİR

Rıza Hoca hala anlamsız kadrolar çıkarmaya, ne yapmaya çalıştığını kimsenin anlamadığı hareketler yapmaya devam ediyor. Novak sağlıklıyken sol bekte Kamil Ahmet'e görev vermesi, güncel kadroda var en büyük kariyerli 3 isimden biri olan Kucka'nın yedek oturması, haftalardır ben formsuzum diye bağıran Yusuf'u oynatmak, üstelik kendi mevkisi dışında oynatmak, Castillo'nun turşusunu kurmak, Abdülkadir'i solda oynatmak. Ve tabi taktiksel hatalar.  Gerçekten akıl alır gibi değil. Her hafta bunları yapmaya devam ediyor. Geçen hafta Abdülkadir yine solda başladı.En büyük özelliği olan içe kat etmeyi yapamıyor, hücumda aktif olamıyor, pas vermeye çalışırken bile acı çekiyor Abdülkadir. Üstelik bu futbolcu takımında ki en istikrarlı, en iyi futbol oynayan kişi. Onun dengesi bozmak nasıl aklına geldi, neden bunu yaptı cidden anlam yüklemek güç. Var olan iyi şeyler bile bozmayı başarıyor Rıza Hoca.

HEDİYE

Trabzonspor çok iyi bir ilk 15 dakika geçirdi. Bir çok fırsat yakaladı, iyi baskı yapıp, kısa paslar ile çok iyi top çevirdi, oyun alanına hakim şekilde savunma yaptı ve gerçekten iyi oynadı. Peki neden bu 15 dakika ile sınırlı kaldı. Başakşehir bu baskıya, baskı ile karşılık verdi. Geride bekleyip 3. bölgede hızlı olmaktansa, pres yapmayı ve Trabzonspor'u hata yapmaya zorlamayı tercih etti. Peki Abdullah Avcı istediğini aldı mı? Hemde iki mislini aldı. Kendi yaptığı hamle ile planladığı şeyler olurken bu hamleye karşılık Rıza Hoca'nın hamlesi takımı ''Uzun Top''a yönlendirmek oldu. İlk 15 dakika pas yapıp, oyunun hakimi olan takım azıcık karşı pres görünce kör, uzun toplar ile Burak'a oynamaktan öteye gidemedi. Tabi ki bunların hepsi hediye toplar oldu Başakşehir için. Ve 15-80 arası tüm oyun Başakşehir kontrollünde geçti. Rıza Hoca'da bunun en büyük yardımcısı oldu. Uzun toplar ile topun hakimiyetini hediye ederken bu taktik tercihi ile maçı da hediye etti. İlk 15 dakika iyi giden şeyi de bozdu. Ki bu ilk 'Uzun Top' denemesi de değildi Çalımbay adına. Daha önce Kayseri, Karabük, Fenerbahçe maçı ilk yarısı gibi bir çok farklı yerde 'Uzun Top' oynamayı denedi Rıza Hoca. Hepsinde başarısız oldu. Ama hala devam ediyor bunu yapmaya. 

Başakşehir hem bireysel hem de genel oyun anlayışı olarak çok daha üstündü Trabzonspor'dan. Trabzonspor hala ne oynadığını, nasıl oynadığını bile bilmiyor. Başakşehir ise sistemiyle, gerekli yerlerde ki oyuncu ve taktik değişiklikleri ile yoluna devam ediyor. Trabzonspor 8 maçtır kazanamıyor ve hala ne yönetim ne de teknik heyetten hiç bir hamle gelmiyor. Böyle şeyler normalleştirilmeye çalışılıyor. Ama normal değil. Trabzonspor 8 maçtır kazanamıyorsa, sizin gideceğiniz yer bellidir. İstifa da bir hizmettir.

MAÇIN ADAMI: ARDA TURAN

Arda Türk futbolu için gerek yetenekleri ile gerek kariyeri ile çok önemli bir figür. Bugün ise Başakşehir için bir maestro'ydu. Oyun kurdu, pas dağıttı, top taşıdı, tehlikeli şutlar çekti, savunmaya yardım etti, pres yaptı ve değişen bir çok taktiğin öncüsü oldu. Hem saha içinde takımını taşıdı hem de liderlik yaptı.