Paylaş
Trabzonspor'un hedef ve baskı altında başarısız olduğuna dair. Öncelikle bu maç kesinlikle kolay bir maç değildi. 16 maçta 8 puan toplayan ve ligde kalmak için her şeyini vermeye hazır bir takım olacaktı Trabzonspor'un karşısında ve öylede oldu. Ancak burada ki temel sorun bir hedef karşısında Trabzonspor'un kitlenmesi gibi gözüküyor. Bunu temellendirmek gerekirse geçen sezon 10 maçta 8 galibiyet ve 2 beraberlik ile Ersun Yanal önderliğinde Trabzonspor orta sıralardan bir anda Avrupa Kupaları için mücadele etmeye başlamıştı. Tam mücadelenin içine girdi hatta belki üçüncülük bile olabilir mi diye düşünürken geri kalan 8 maçta sadece 1 galibiyet alabilmişti. Mücadelelere maç maç bakan bir Trabzonspor iyi işler çıkarabiliyorken, bir hedef işin içine girdiğinde bir anda işler ters gidiyor. Dediğim gibi bu bir tespit değil sadece bir şüphe. Trabzonspor'un bu yarışta olabilmesi için umarım bu şüphe doğru değildir.
AYNI HATALAR
Maça genel olarak bakacak olursak da Karabük'ten sert bir oyun bekliyorduk. Ancak önde basması, Trabzonspor'u uzun topa zorlaması oyun için tüm dengeleri bozdu. Trabzonspor Rıza Hoca ile ilk maçını saymazsak puan kaybettiği tek maç Kayseri maçıydı. Ve Kayseri maçında diğerlerinde olmayan bir şey vardı. Rıza Hoca uzun top ile oynatmıştı takımı. Kazandığı tüm maçlarda topa çok fazla hakim olmasa bile, savunmadan uzun toplar atmak yerine orta saha oyuncuları ile dikine oynuyordu Trabzonspor. İleri 3'lü ise o kaos futbolları ile gölü buluyorlardu. Bugün ise tam tersi yaşandı. Akbaş ve Hubocan aldıkları çoğu topu ileri şişirdi. İleride de top indirme konusunda çok fazla yetenekli oyuncu olmadığına göre sonuç topun Karabük'e geçmesi ile sonuçlandı. Aynı Kayserispor maçında olduğu gibi. Burada da hata büyük oranda Rıza Hoca'ya ait. İlk olarak kazanan takım zorunluluk olmadığı sürece bozulmaz sözüne inanan bir insanım. İkincisi ise uzun top futbolu tercih etmektense, kaliteli oyuncularına güvenip ileride baskı kurabilirdi. Neredeyse Trabzonspor hiç baskı kurmadı ve Karabük istediği futbolu yansıttı. 1-0 olana kadar çok fazla pozisyon vermedi, duran toptan golü de buldu. İyi bir savunma yapsalardı maçı kazanabilirlerdi. Kötü oyun anlayışı, yanlış oyuncu tercihleri, rakibin oyununa çözüm üretememe Trabzonspor'u 3 puandan etti. Ve çok daha fazla yaralar açtı. Kayseri maçında ki yapılan hataların aynısının yapılması ise dahada büyük bir soru işaretleri yaratıyor.
NE OLDU ŞİMDİ?
Haftalardır kaybetmeden ilerleyen son 5 maçını kazanan Trabzonspor bugün berabere kaldı. Hemde Fenerbahçe'nin 2, Beşiktaş'ın 3 puan kaybettiği haftada. Haftalardır santim santim döşenen zirve yolu, metrelerce yıkıldı şimdi. İlk yarıyı Beşiktaş'ın üstünde, Fenerbahçe ile 2 puan fark ve lider ile maksimum 5 puan farkla kapatabilirdi. Ve bu yarışa katılmak için ciddi bir şanstı. Bugün Başakşehir kazandı. Ve Trabzonspor'un haftalardır aldığı galibiyetlere rağmen fark 7'ye fırladı. Bu belki bir şeyi göstermiştir Trabzonspor'a. Kazanarak 1 adım atıyorsa, puan kaybı ile 5 adım geriye düşüyor. Bu yarışta işi en zor olan Trabzonspor. Hiç bir hatanın telafisi yok, hiç bir hatanın dönüşü yok. Ersun Yanal döneminde hata paylarının neredeyse hepsini harcadı Trabzonspor ve artık böyle bir lüksü yok. İkinci yarı dahada büyük baskı ve dahada büyük zorluk ile başlayacak. Şampiyonluk şansı çok zor. Hatasız gitmesi lazım. 2008/2009 sezonunda ki Wolfsburg kadar iyi olmaları ve ligdeki diğer takımların kötüye gitmelerini beklemeleri lazım.
COLMAN'DAN SONRA
Bugün Sosa oyuna girdiği kısa zaman diliminde rastgele pas atmaması, uzun toplar yerine net pasları, münümum hata ile oynaması ve hatta son dakika frikiği ile iyi iş çıkarttı. Geçen haftaki yazımda belirttiğim gibi Trabzonspor ne kadar çok transfer yaparsa yapsın, yapılacak en büyük transfer Sosa'yı geri kazanmak olacaktır. Formda ve takımla iç içe Sosa'nın yanında Abdülkadir, Castillo, Burak, Rodallega, Yusuf, Okay gibi isimleri de düşününce Colman'dan sonra yeni fenomen Arjantinli orta sahasını bulabilir Trabzonspor.
MAÇIN ADAMI: OKAY YOKUŞLU
Orta sahada neredeyse kusursuzdu. İkili mücadelelerde oldukça başarılıyken, takımını hücuma çıkarmada diğer geri hattın aksine rastgele toplar ile değil, görerek bilerek attığı paslar ile oldukça tehlike yarattı. İki yönlü oyunu takımının çok üstündeydi. Bunlar yüzünden Okay Yokuşlu, maçın adamıdır.
Paylaş