GAZİANTEPSPOR ve ANKARAGÜCÜ

Mehmet Uygun yazdı

Haberin Devamı

Sanki her maç aynı. Yine saygıyı gerektiren bir futbol ve sevgiyi hak eden futbolcular; bunlara rağmen farklı bir mağlubiyet. Ama asıl konuşulacak ve hiç unutulmayacak olan maçtan sonrası. Dertten anlayan Ankaragücü taraftarı, Gaziantepsporlu futbolcuları çağırıp “aldırma Antep aldırma” tezahüratını haykırıyor tüylerimizi diken diken ederek. İşte o sırada Gaziantepspor taraftarı ve futbolcusu hüngür hüngür ağlıyor.

Öyle derin, öyle çaresiz, öyle içten ve öyle hesapsızdı ki damlalar; belki de onlara göz yaşı değil, “yürek yarası yaşı” demeliydik.

 GAZİANTEPSPOR ve ANKARAGÜCÜ

O yaşlar, değeri parayla ölçen endüstriyel futbolun mekanik gövdesinde derin bir delik açtı.
O yaşlar, kimilerinin vefasını ve kimilerinin de vefasızlığını anlatan bir şiir oldu.
O yaşlar, futbolu sadece kazanmak ve güçlü olmak sayan şımarıklığa karşı onurlu bir isyana dönüştü.
O yaşlar, taraftarlığı sopa, pala, bıçak sanan hoyratlığa dayanışmayı öğretti.
O yaşlar, ağır bir soru oldu; “Hangi güç rakip takımın taraftarına destek marşı söyletebilir ve hangi para 4 puanlı takımının ardından 700 kilometre ötede ağlayan taraftar yaratabilir?”

Haberin Devamı

Bu maçtan sonra, futbol aynı futbol değil artık. Takımının kaderini değiştiremese de futbolu değiştirdi Gaziantepspor ve Ankaragücü taraftarı. Bundan sonra futbolda, “Panenka penaltısı”, Barcelona tiki takası”, “İtalyan savunması”, “Pele çalımı” gibi bir de; “Ankaragüçlü dayanışması” ve “Gaziantepsporlu içtenliği” var. Futbol eski futbol değil artık; ona içtenliğin gözyaşları dokundu. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları