Diren Gaziantepspor; dayan Gaziantepspor

Geçen hafta 7 gol yemiş; bu maçta erkenden 10 kişi kalmış; penaltısı verilmemiş. Ama olsun, dayanıyor Gaziantepspor. Ligin forması reklamsız, kadrosu yabancısız, arkası dayısız takımı; ama olsun, direniyor Gaziantepspor.

Kazanan çoktur, tarihin yazamayacağı kadar çok. Ama “direnmek”, herkesin harcı değildir. Kazanmak için güçlü olmak yetebilir; ama direnmek çok daha fazlasını ister. Direnmek, yürek ister, sabır ister ve en önemlisi haklı olmayı gerektirir. Bu yüzden tarih, güçlüyü ve kazananı değil; direneni yazar. 

Direnmek, çok daha büyük bir iştir kazanmaktan ve bunu en iyi bu toprak bilir. Çünkü savaşı Fransız kazanmıştı; ama tarih direneni yani Antep’i yazar. Bu yüzden, bir direnç madalyası olarak adında “Gazi” unvanını taşır bu şehir ve bu şehrin takımı. Tıpkı, İsrail kazandı sanılırken, tarihin direnen ve dayanan Filistin’i yazacağı gibi.   

Şenol Can, Oktay Aydın, Yusuf Erdem, Faik Demir, Huzeyfe Durmaz, bizlere kazanmaktan ve güçlü olmaktan çok daha değerli, çok daha onurlu bir armağan verdiler bugün.

Bir kere daha söylüyorum, geçmişin çöplüğü nice güçlüyle ve kazananla doludur. Ama tarihin onurlu sayfaları direnenlere ve dayananlara ayrılmıştır. 

İşte bu yüzden, diren kırmızı, dayan siyah.

Biz seninleyiz inancımızla, aklımızla, umudumuzla ve şu bir damla gözyaşımızla.

Diren Gaziantepspor, dayan Gaziantepspor…