Paylaş
Ama bu coğrafyayı tanıyan, futbol iklimini iyi okuyan biri olarak benim iddiam tam tersi yöndeydi. Hayır bitmeyecek, aksine daha da artacak.
Öyle de oldu. Olacaktı da. Çünkü başarısız yönetimlerin sığınağıydı hakem kararları.
Hakem ve yardımcı hakem suçlanırken, buna VAR hakemleri de eklenince, sığınacak limanlar da artmaya başladı yönetimler için.
Bir ara VAR operatörlerine kadar ulaştı suçlamalar.
EKSiK OLAN YANIMIZ iYi NiYET VE EMPATi
Hiçbir zaman hakemlerin mükemmel olduğunu iddia etmedim. Ama futbolun aktörleri arasında (şu anda) en eğitimli kesimin hakemler olduğu konusunda iddialıyım.
Eksik olan yanımız iyi niyetimiz ve empati duygumuzdu.
Geçtiğimiz günlerde TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ile bir araya geldim.
Sanki uzaktaki haberi hissetmiş gibi bu düşüncelerimden bahsettim. Mehmet Bey hiçbir yorum yapmadı, gülümsedi ve konuşmaya başladı.
KEŞKE BAŞKAN VE HOCALAR iÇiN BiRER GÖZLEMCi DE TAYiN EDiLSE
20 Ekim’de Süper Lig’deki tüm başkanları ve teknik adamları davet ettik.
Kendilerini VAR odasında misafir edeceğiz. Bir demo hazırladık.
Yanlarında bir hakem arkadaşımız olacak. Başkanlar ve teknik adamlar, ofsayt çizgisini kendileri çekecek.
Bir VAR hakemi gibi, sahadaki hakemle konuşacaklar.
90 dakika boyunca bir maçta hakemler ne yaşıyorsa, onlar da bir benzerini yaşayacak.
HARiKA BiR UYGULAMA
Hiç lafı dolandırmadım. Harika bir uygulama bu. Sayın Büyükekşi’ye söylemedim ama keşke başkan ve teknik adamların VAR hakemlikleri için bir de gözlemci tayin etseydi.
Maçı yönetirken kaç puan aldıklarını ve ne kadar tarafsız kalabildiklerini de öğrenseydik.
Şaka bir yana, bu çok olumlu bir adım.
Umarım yöneticilerimizin empati duygusu bir miktar da olsa gelişir hakemler konusunda.
HAKEM KARARLARINI ÜNiVERSiTE ÖĞRENCiLERi DEĞERLENDiRiYOR
Her maçı hakem üzerinden okumaya bayılıyoruz. Bir golü, güzel bir çalımı ya da gol pasını konuşmaktansa, bir faulü kaçıran hakemi linç etmeyi tercih ediyoruz.
Bu tartışmalar sonucunda da hakemler için toplumda fikir oluşuyor.
Mehmet Büyükekşi başkanlığındaki TFF yeni bir uygulama başlatmış. Benim ilk kez haberim oldu. Bu bilgi bugüne kadar kamuoyu ile hiç paylaşılmadı. TFF, Yıldız Teknik Üniversitesi ile anlaşmış. Hafta hafta oynanan maçların hakem kararlarının görüntülerini üniversite paylaşıyor.
Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı, Trabzonlu ve diğer takım taraftarı olan 100 öğrenci bu kararları inceliyor.
Düşüncelerini bir not halinde üniversiteye sunuyor. Üniversite bu düşünceleri değerlendirip bir rapor halinde TFF’ye sunuyor.
Mehmet Büyükekşi bu çalışmanın faydasına inanıyor. Düşünceleri şöyle:
TOPLUMUN DÜŞÜNCESi NE?
Hakemler hakkında kimi zaman medyada, kulüplerde bir düşünce ortaya atılıyor. Toplum bu düşüncelerin ne kadarına hak veriyor?
Hakemlerimiz hakkında toplumda nasıl bir kanaat oluşuyor? Bunları görmek ve değerlendirmek istiyoruz. Şimdiye kadar da çok faydasını gördük diyebilirim.
HAKEM ADAYLARININ ÖNCE RUHSAL DURUMUNA BAKILACAK
Sosyal medyada linç kampanyası oldukça sık rastladığımız bir ülke gerçeğine dönüştü. Bu türden linç kampanyasına uğramış biri olarak söylüyorum, ilk zamanlar sizi rahatsız eden bu söylemlerin etkisine daha sonra alışıyorsunuz. Sizin üzerinizde hiçbir etkisi olmuyor. Gülüp geçiyorsunuz. Ama her bünye aynı değil tabii ki. Farklı reaksiyon gösterenler de oluyor. Peki hakemlerde durum nasıl? Bunu bilmek mümkün değil. Ama bundan sonra hakem olacaklar için en azından bunu öngörmek mümkün.
PSiKOTEKNiK ÇALIŞMA YAPILACAK
Türkiye'de hakem olmak için 14 yaşında 3 günlük bir eğitime katılıp amatör hakem olabiliyorsunuz. Sonrası artık sizin yeteneğinize bağlı. Buraya kadar tamam. Ama ön önemli unsur hakemlerin psikolojik durumu hakkında hiçbir çalışma yok. Büyükekşi federasyonu bu konuda bir karar almış. Hakem olacaklar için önce psikoteknik bir çalışma yapılacak. Ruhsal açıdan hakemliğe uygun olup olmadığı daha o yaşta belirlenecek.
KRiTERLERiN SAYISI 41’E ULAŞTI
Hakem kararları konusunda bir başka çalışma daha yapılıyor.
Süper Lig hakem gözlemcilerinin tümü her hafta her maçın hakemini değerlendiriyor. Bu değerlendirmenin sonucu da hakem notlarına ekleniyor. Hani çok “ti”ye alınan yapay zeka ile hakem atanması var ya...O kriterlere bu sonuçlar da ekleniyor.
Unutmadan o kriterler 41’e ulaşmış durumda.
‘BEN YAPTIM OLDU, UYGULAYALIM’ GiBi BiR DÜŞÜNCE YOK, OLMAYACAK DA
Yabancı futbolcu sayısı da, hakem tartışması kadar milli sporumuz haline dönüştü.
Bu konuda Büyükekşi federasyonunu ben de eleştirdim.
“Gelir gelmez kulüplerin isteğini yerine getirdiler” diye. Ama yanılmışım. Bu konuya da açıklık getirdi Mehmet Büyükekşi:
Yabancı oyuncu konusunda ben ya da TFF karar almayacak.
Biz karar alacağız. Yani kulüpler, futbolcular, teknik adamlar, medya. Bir çalışma grubu oluşturacağız. Futbolun tüm aktörlerinin düşüncelerini dinleyeceğiz.
O düşünceler doğrultusunda ihtiyacımızın ne olduğuna karar vereceğiz. Bu önemli konu bir kişinin ya da bir kurumun kararı ile hayata geçmeyecek. Hepimizin ortak kararı olacak. Ve uygulamaya geçilecek.
Ben yaptım oldu, uygulayalım gibi bir düşüncemiz yok. Ve olmayacak da.
iL HAKEM KURULU BAŞKANLIĞINA SINAVI GEÇENLER ATANACAK
Mehmet Büyükekşi’yi inlerken bir şey dikkatimi çekti:
“Kriter.” Bu sözcüğü o kadar sık kullandı ki.
Ben de kendisinden öğrendim; Merkez Hakem Kurulu her değiştiğinde Türkiye’deki 81 hakem il başkanı da değişiyormuş.
Yeni MHK başkanı da yeniden atama yapıyormuş.
Bu atamalar neye göre yapılıyor? Yanıtı yok. Yeni başkan kimi tanıyorsa ya da kim tavsiye ediliyorsa.
TFF’nin pek çok alanında yapılmaya başlandığı gibi buna da bir kriter getirilmiş.
Bir sınav yapılacak. Bu sınav neticesinde kazananlar atanacak.
BEŞiKTAŞ YÖNETiMi UMARIM VALERiEN iSMAEL’i KURBAN VERMEZ
Beşiktaş-Trabzonspor maçından sonra Valerien İsmael’e yönelik eleştiriler yoğunlaştı.
Bu sezon siyah beyazlı takıma yönelik tepkiler ile geçtiğimiz yılın Fenerbahçe’sinin Vitor Pereria’sına yönelik tepkiler paralellik gösteriyor.
Beşiktaş’ın zaman zaman kopuk oynadığına ben de katılıyorum. Bu konuya İsmael’in çözüm üretemediğine de.
Ama kaybedilen her puan sonrası Valerien İsmael’e getirilen eleştiriler mantıktan daha çok duygusal izler taşıyor.
Umuyorum ki, Fenerbahçe yönetiminin geçtiğimiz sezon yaptığı hatayı Beşiktaş yönetimi tekrarlamaz.
Hatayı sürekli teknik adamda arama alışkanlığına kapılıp İsmael’i kurban vermez.
Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi bugüne kadar son derece soğukkanlı ve kararlı bir yönetim sergiliyor.
Umarım bu duruşu bozulmaz.
BiZiM DENGELERiMiZLE OYNAMA DELE ALLi, BURASI TÜRKiYE SÜPER LiGi
Dele Ali... Trabzonspor maçında kötü mü oynadı? Evet.
Ama bir pozisyon vardı ki maçta. Onun profesyonelliğine şapka çıkardım.
“Dur Delle Ali” dedim, “Dur. Burası Premier Lig değil.”
İngiliz oyuncu, iki rakibinden sıyrılırken, yere düştü, kalktı topa sahip oldu, bu kez faul yapıldı, sendeledi, ama kendini yere bırakmadı. Israrla topu takip edip, ceza alanına girdi.
Tam topa vuracakken, Wout Werghost, Delle Ali’nin topuna müdahale etti, pozisyon kaçtı.
Oysa biz ilk temasta kendini yere atan sahtekar futbolculara alışmıştık.
Bizim dengelerimizle oynama Delle Ali! Burası Süper Lig. At kendini yere kahraman ol.
KOÇ, JESUS’UN LiDERLiĞiNi KABUL EDiP ÇOK DAHA BÜYÜK BiR LiDER OLDU
Fenerbahçe son 3 yılını inkar eden bir sezon yaşıyor. Tüm tartışmalardan uzak duruyor.
Başkan Ali Koç hiç olmadığı kadar sakin.
Bunda elbette takımın aldığı iyi sonuçlar kadar teknik direktör Jorge Jesus’un liderliği de etkili.
Teknik adamın liderliğini kabul ederek, Ali Koç çok daha büyük bir liderlik gösteriyor.
Fenerbahçe’yi izlediğinizde tüm futbolcuların oynamaktan, taraftarından onları izlemekten zevk aldığını görüyorsunuz.
3 yıldan bu yana tam da anlatmak istediğimiz noktada Fenerbahçe’de.
Sorunun 3’lü defans, 4’lü defans kandırmacası olmadığını herkes kabullendi sanıyorum.
Paylaş