Razı olmak...

Sezon başından beri verdikleri mücadele ve ortaya koydukları etkili oyunlarla zirve yarışına tutunarak lig’e renk katan iki sarı-kırmızılı takımın mücadelesinden çıkacak sonuç merakla bekleniyordu.

Geçen hafta evinde Galatasaray’a karşı maçın henüz başında iki farklı yenik duruma düşmesine rağmen gösterdiği reaksiyon ile maçı çevirecek pozisyonları da yakalayıp sonlara kadar mücadeleye ortak olan ancak mağlubiyetten kurtulamayan Kayserispor ile zorlu Fenerbahçe deplasmanında puanı uzatma dakikalarında Kosanovic’in kendi kalesine attığı gol ile kaçıran Göztepemiz Doğanlar Stadı’nda karşı karşıya geldi.

Karşılaşmanın ilk 10-15 dakikalık bölümünde rakibine göre daha etkili bir oyun ortaya koyan Göztepe’miz bu oyunu net pozisyonlara dönüştürememiş olsa da rakip yarı alan da daha çok gözüken taraftı.

Mücadelenin 20.dakikasında Poko’nun ceza sahası önünde uzaklaştırmak istediği top Badji’nin önünde kalınca, Badji Kayserispor’un maç boyunca çerçeveyi bulacak olan tek isabetli vuruşunda kaleci Beto’nun da hatasıyla golü buldu.

Skor üstünlüğünü ele geçiren Kayserispor’un o dakikadan itibaren ligde bulunduğu konuma ve oynadığı oyunlara yakışmayacak şekil de zamana oynaması, oyunun temposunu bir hayli düşürmesi takımımızın ritm bulmasını engelledi.

İkinci devrenin bütünü, skoru korumak isteyen Kayserispor ile topa sahip olmasına rağmen 3.bölge de bir türlü üretken olamayan takımımızın mücadelesi ile geçti diyebiliriz. 72.Dakika’da Tayfur’un golüyle beraberliği yakaladık. Beraberlik golünden 4 dakika sonra rakip bir kişi eksilip ibre tamamen lehimize dönmüşken bunu kullanamadık. Eksilen ve tamamen skoru korumaya yönelen rakibe karşı maç genelinde topu yere indirdiğimiz bölümler de daha etkili olduğumuz düşünüldüğünde son değişiklik için 90.dakikayı beklemek yerine daha erken yapılacak bir Sicarone veya Ngando hamlesi daha doğru olabilirdi.

Her ne kadar bu gibi maçları kaybetmemek önem taşıyor olsa da, maçın geneline baktığımızda sonuç olarak iki puanı kaybeden taraf olduğumuzu düşünüyorum. Özellikle rakip eksildikten sonra kazanmak adına daha fazla deneyip zorlamalıydık. Bunu yapamayınca iki taraf içinde sonuca razı bir görüntü ortaya çıktı.

Sezonun ilk devresinde rakibe bolca şut şansı veren takımımızın işin savunma yönünü geliştirme de iyi yol katettiğini, son iki hafta da zirve yarışı yapan rakiplere karşı kalemizi bulan sadece 4 isabetli şutun olması gösteriyor ama bu şutlardan 3 tanesinin golle neticelenmesi de bizim adımıza üzücü.

Ofansif olarak sıkıntılar yaşadığımız aşikar. Hücum organizasyonu yapacak oyuncu kalitemiz eksik. Stoperlerimizin 5 asisti ( Kadu 2 + Kosanovic 3) , beklerimizin 5 asisti (Sabri 3 + Traore 2 ) varken ön kenar oynayan Gouffran -Halil ve Tayfur’un 19.hafta sonunda asistlerinin olmaması özellikle skora etki edecek ön kenar oyuncusu yokluğunu gözler önüne seriyor. Bunu servis özellikli kenar oyuncu transferi ile çözebiliriz. Bunu düşünmüyorsak ön alanda Scarione gibi oyunculardan tekrar verim almayı denemeliyiz.

Son olarak karşılaşmanın hakemi Fırat Aydınus’un maçın genelinde iyi bir yönetim göstermesine rağmen rakip tarafından bilinçli olarak bu kadar duraklatılan bir oyunun sonuna eklediği uzatma dakikalarının çok daha fazla olması gerekirdi.