Hata değil kasıt...

Hani büyük kulüp, büyük takım tabiri var ya, işte o biz büyüğüz diyenlerin sonuç ne olursa olsun her maç sonu top yekün hakem yönetimlerini eleştirdiği ortam da hakem hatalarından çok aslında olması gerektiği gibi kendi hataları ile ilgilenen kulübümüzün Ülke’deki futbol anlayışının çok ilerisinde olduğu ama bunu anlayacak ve kendini geliştirecek kişilerin ve kurumların ülke futbolu içinde aynı anlayışta olmadığı bir gerçektir.

Geçen sezon 4 farklı kaybedilen Eskişehir deplasmanında aldığımız ağır mağlubiyete rağmen hakem Ali Palabıyık’ın çok iyi bir yönetim gösterdiğini belirtmiştik. Dünkü hakem yönetimi sadece ‘hata’ kelimesi ile açıklanacak kadar masumane değildir. Futbolun az biraz içinde olan herkes bir takımın yaratılan fauller, kartlar, ikili mücadeleler ile ince ince nasıl doğrandığını net olarak gördü. Karşılıklı pozisyonların yaşandığı ilk devrenin son anlarında uydurulan serbest vuruş neticesinde gelen gol oyunun dengede gittiği her dakika avantajı artacak olan takımımızı hem skor olarak hem mental açıdan geriye düşürdü.

Bizim hatalarımız yok mu? Elbette var. Epurianu’ya bütün duran topları vurdurmak, yakaladığımız net pozisyonları harcamak Ali Palabıyık’ın değil bizim sorunumuz.

Bu kulüpler sizin lig zirvesini şekillendirmek için meze edeceğiniz kulüpler değil. Ali Palabıyık kardeşim senin bir takımın kaderiyle oynama hakkın yok.
Senin dün müthiş bir performans ortaya koyan kaleci Günay’ın emeğini aptalca bir duran top yaratarak gölgelemeye hiç bir hakkın yok.

Başakşehir’in Adebayor - Arda - Emresi, yeni stadı, kuvvetli lobisi olabilir. Lig lideri hatta şampiyonu bile olabilir. Bütün bunlara çok kısa süre içerisinde arkasına aldığı desteklerle idari ve ekonomik anlamda az biraz istikrarlı yönetilmeye çalışılan her kulüp sahip olabilir ama maçı anlatan spiker ve yorumcunun methiyeler düzdüğü, Emre’nin oyundan çıkarken dönüp alkışladığı, kendi tribünün de bulunan insanların saha içini bırakıp hayran hayran tribünlerini izlediği mayasında tarih, yürek ve aşk barındıran Göztepe olmak zordur...