Güneşi gördük 

Oysa son altı karşılaşma içerisinde Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ve son 9 maçını kaybetmemiş formda Gençlerbirliği deplasmanlarını, zirve yarışına tutunmaya çalışan Kayserispor ve lig de kalmak için son bir ışık arayan Osmanlıspor gibi zorlu mücadeleleri yani sert bir süreci kapsıyordu. Özellikle Fenerbahçe ve Osmanlıspor karşılaşmalarının son saniyelerinde kalemizde gördüğümüz goller ile bırakılan puanlar ve takımımızın Gençlerbirliği deplasmanında hiç bir varlık gösterememiş olması moralsizliği ve olumsuz havayı arttırırken bizim açımızdan D.G.Sivasspor karşılaşmasını daha önemli bir hale getiriyordu. 

Bu gibi durumlarda takımların içinde bulundukları olumsuz gidişatı değiştirmek için bir reaksiyon göstermeleri beklenir. Sakat ve cezalılar konusunda bir takım sıkıntılar yaşayan takımımızın savunmasında ki Beto-Kadu-Traore gibi önemli oyuncuların yokluğuna rağmen bu tepkiyi vereceğini tahmin edebiliyor olsak da rakibin bu sezon Galatasaray, Beşiktaş ve Medipol Başakşehir gibi şampiyonluk mücadelesi veren ekiplerin hepsini mağlup etmiş kapasiteli bir ekip olması zor bir mücadele olacağını gösteriyordu. 

Demir Grup Sivasspor karşılaşmaya Robinho önderliğinde eksik ve sıkıntılı savunmamıza daha çok sorun yaratacak tipte Cyriac, Bifouma, H.Saivet gibi enerjik ön alan oyuncuları ile başladı. Rakibe zaman zaman topu bırakıp, kendi yarı alanında yerleşimi iyi yapan savunmamız rakibe etkili olacak alanları bırakmayarak dengeli bir oyun ortaya koyarken, 35.dakika da Demba ba’nın kendi gayretiyle kazandığı top sonrası yaklaşık 30 mt.’den çıkardığı füze sezonun en güzel gollerinden biri olarak ağlarla buluştu. İlk devre gayet dengeli bir görüntü sergileyen takımımız rakibine tek bir pozisyon şansı tanımadı. 

Mücadelenin ikinci devresi topun daha çok D.G.Sivasspor’da kaldığı ama iki pozisyon dışında üretken olamadıkları bizim ise kazandığımız toplarla sonlandıramadığımız ataklar şeklinde geçti. Sonuç olarak tam zamanında, çok ihtiyacımız olan bir galibiyet alarak kendimize geldik diyebiliriz. Bu galibiyet biriken olumsuz havayı dağıtarak güneşi tekrar görmemizi sağladı. 

Her şans bulduğunda kapasitesi ölçüsünde herşeyini ortaya koyan Leo’nun mücadelesi, saha da basmadık yer bırakmayan Poko’nun enerjisi, ayağı bir kaleci için çok daha düzgün olduğu için hazırlık pasları sırasında kalecimizden başlayan oyun alışkanlığımızda Beto’nun yokluğunda Günay’ın sıfır hata ile oynaması, hücum iştahını az törpülemiş bir Sabri’nin ilk devre Robinho gibi dünya yıldızı, ikinci devre Emre gibi çabuk bir oyuncu karşısında savunma da gayet iyi işler yapması Demba’ba nın füzesini daha değerli kılan detaylardı. 

Tamer hocanın geçtiğimiz hafta eğitim uçuşu sırasında düşen uçakta iki şehit veren 121.filonun montunu giymesi ve Sivasspor taraftarlarının maç sonu İsyan Marşı söyleyen Göztepe tribünlerini alkışlaması maç’a dair diğer güzelliklerdi. 

Özetlemiş olursak çok kısa bir zaman önce altı pas içinden dağlara taşlara vuranları izlemiş insanlar olarak Demba Ba’ları, Robinho’ları canlı izlemek, bu temaşanın içinde bulunmak heyecan verici. Takım mücadele ettiği sürece hep birlikte bundan keyif almaya bakalım...