Atan ve Tutan…

Futbol her ne kadar takım halinde oynanıyor olsa da kendine has bazı klasikleşmiş tabirleri vardır. Bunlardan ilk aklımıza gelecek olanlar eminim ki ‘atan ve tutanın iyi olacak’ ve ‘kaleci takımın yarısıdır’ tabirleridir.

Haberin Devamı

Bugün Kardemir Karabükspor deplasmanında alınan üç puanı sadece bu iki tabir ile özetleyebiliriz.
Kaleci, belki de oyun alanında tecrübenin en çok arandığı mevkidir. Bu sebeple diğer mevki oyuncularının aksine kaleciler deneyimleri arttıkça daha fazla forma şansı bulan oyunculardır. Transfer edildiği dönem tüm ihtişamlı kariyerine, üç UEFA Kupasına, milli takım tecrübesine, yaşadığı şampiyonluklara rağmen bu seviye bir kalecinin son iki sezon da sadece 7 lig maçı oynaması nedeni ile bu transfere çok olumlu bakmadığımı söylemeliyim.
Beto geldiği günden bu yana öyle bir karakter koydu ki, bize futbol da saha performanslarını görmeden yapılan yorumların bazen doğru öngörüler olmayacağını gösterdi. Gösterdiği performans ve kısa süre de yakaladığı kulüp aidiyeti onu, Adis ile birlikte tribünlerin takım için de en çok güvendiği isim yaptı. Hatta onun yokluğunda kaleye geçen Günay yediği goller de hatası olmadığı halde eleştirildi. Çünkü onun yerini doldurmak kolay değildi.
Benzer bir hikaye de Adis için yazabiliriz. Bir alt ligde takımın gol yükünü çekmiş, takımının süper lig’e çıkmasında çok büyük katkı yapmıştı. Bu seviye’de neler yapabileceği merak konusu olmuştu. Kimileri, Adis görevini tamamladı artık bu ligde forma göremez derken, kimileri kulübede bulunsun alternatif olur görüşündeydi. Üstüne Nabil Ghilas ve Ömer Şişmanoğlu transferleri yapılmışken Adis’in forma şansının az olduğu söyleniyordu.

Haberin Devamı

12 gol attı
Sezonun başlaması ile birlikte Beto kalesinde güven verirken, Adis takımın skor yükünü sırtladı. Bu ligde oynayamaz denilen Adis geçen sezon bir alt ligde 14.hafta da 8 gol atmışken bu sene süper ligde 12 gol attı.
Tabii ki gelinen süreçte takımın yakalamış olduğu bu ivmeyi sadece iki oyuncuya bağlamak diğerlerine büyük haksızlık olur ama daha 4-5 sezon önce kalesine gelen her topun gol olduğu, forvetinin kale alanı içinden kaleyi bulamayıp reklam panolarına vurduğu ve bunlar sonucu lige veda etmiş bir takımın geldiği bugünkü seviye mutluluk verici.
Bugüne gelirsek, son 10 hafta da 9 mağlubiyet alan ve yönetim belirsizliği yaşayan Kardemir Karabükspor’un kazanmaya daha çok ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz. Bu karşılaşmayı çıkış maçı olarak gören rakip başlama düdüğü ile birlikte daha baskılı olan, zaman zaman oyunu yarı alanımıza yıkan bir görüntü sergiledi. Bu gibi kötü süreçler de takımların üzerinde oluşan psikolojiyi anlamak çok zor değil. Son haftalar da ortaya koyduğumuz kontrollü futbolu Karabük deplasmanında sürdüren takımımız rakibin mutlak kazanmak zorunda olmasını bekleyerek avantaja çevirmek istedi.

Haberin Devamı

Sıkıntılar
Kazanılan topları üçüncü bölgeye taşımakta sıkıntılar yaşadığımız mücadelenin ilk yarım saatlik bölümünde 8 köşe vuruşu kullanan rakibimiz 32.dakika da Kadu’nun yanlış pozisyon alması sebebiyle eline çarpan top sonucu penaltı atışı kazandı. Kayserispor deplasmanında iki penaltı atışına izin vermeyen Beto, Yatabare’nin penaltı vuruşunu kurtarıp dönen topta Grozav’ın vuruşunda da gole izin vermedi. Takım arkadaşları Beto gibi penaltıcı bir kalecinin o topu kurtarabileceğini sezmeli ve rakip oyunculara dönen topa vurma şansı tanımamalıydı. Penaltı atışından yararlanamayan Karabük takımının oyun konsantrasyonu düştü ve ilk yarı sonuna kadar o psikolojiden çıkamadılar. Maçın 59.dakikasında Halil’in başlattığı hücum girişiminde Castro’nun akıl dolu pasına Adis’in güzel koşusu ve bitirici vuruşu ağlarla buluşunca rakip kaleyi bulan ilk isabetli şutumuz takımımızı öne geçirdi. Golden sonra yine 15 dakika kadar sendeleyen bir Karabükspor izledik. Son bölüm de tekrar toparlanan ev sahibi ekip üst üste kazandığı köşe vuruşları ve serbest vuruşlardan sonuç alamayınca baştan sona kötü oynadığımız mücadeleden galibiyetle ayrıldık. Deplasmanda kazanmak elbette çok önemli ama bu oyun her zaman sahadan mutlu ayrılmaya yetmez. Özellikle savunmanın sağına Tanju’yu monte ederek savunma konsantrasyonunu arttıran ve daha kontrollü oyuna dönen Tamer hocamızın bugün özellikle tüm aksiyonların içine giren ve gol de büyük pay sahibi olan Halil’i çıkartmasına anlam veremedim.
Puantaj da ki konumu ne kadar aşağı da olursa olsun, evinde Başakşehir ve Kayserispor gibi ligin iki güçlü takımını mağlup etmiş bir rakibe karşı kazanmak ve bunu son üç hafta da kalemizde gol görmeden yapmak çok önemli.
Son bir sözümüz de Sabri için olsun, ağabeylik oynarken değil kulübe de otururken belli olur. Sabri tecrübesinde bir oyuncunun oynamasa da oynayan kardeşine destek olması, maç sonu o tribüne arkadaşlarını götürmesi gerekir…

 

Yazarın Tüm Yazıları