Paylaş
“Ben kitap yazarsam Türkiye’de yer yerinden oynar” deyişin kaldı şimdi bizlere… O kadar güzel anılar biriktirmişsin ki, 65 yıllık hayatında, orada ufak bir parça bile olmak bugün bana kalan en güzel miras oldu.
Daha dün gibi hatırlıyorum, Hürriyet Spor servisinden içeri adım attığım ilk günü. Yalnızlık duygusuna bir tek sen mani oldun. Sonra da hep yanımda durdun… Kahve de içtik keyif niyetine, iki kadeh de tokuşturduk dertleşmek namına…
Abiydin, babaydın… Hiçbir zaman isminin büyüklüğünü yansıtmadın; “Siz neyseniz ben de oyum” derdin… Yani yeri geldiğinde kardeştin, arkadaştın…
Ben senin için hep “Tıvıtır, Mıvıtır” gazetecisiydim. Her sabah gazeteye geldiğinde “Patron, bugün menüde ne var? Messi var mı Messi?” deyişin kaldı havada şimdi. Bak bugün de Messi var İlhan Abi ama sen niye yoksun?
Eski yokluklarında aradığımızda “Efendim şekerim” derdin. Peki, ya şimdi…
İlhan abi…
Duayenliğin keyfini sürmek yerine yeni yetme muhabirin heyecanıyla dolardın, bir haber duyduğunda. O kitabı bitirdin mi İlhan Abi? Oysa ne gerek vardı senin teknik direktör kitabı okumana… Öyle ya, senin oynadığın hayatını verdiğin oyunu biz yazıp çizmeye yelteniyoruz. Sen o kitabın da yazarısın aslında…
Çocukla çocuk oldun… Tüm çocuksu takılmalarımızı en fazla huysuzlukla geçiştirdin ama kızmadın.
Eski röportajlarını ve fotoğraflarını sakladığın dosyayı gösterdiğinde “İlhan Söyler’le Nostalji köşesi yapalım mı” dediğimde ne mutlu olmuştun. Hemen bütün arşivini çıkarıp tek tek kiminle ne zaman nerede konuştuğunu anlatmıştın. Hepsi de büyük işmiş, hepsi de emek işiymiş! Öyle sponsorların ayarladığı “proje işler” değilmiş. Yani İlhan Abi, sizler giderken bizler, çok eksiliyoruz. İnsan olarak da mesleki olarak da …
“Makine dairesi en önemli dişlisini, kaptanını kaybetti”… Bu da benim değil senin sözündü.
Huzur içinde yat İlhan Abi… Mirasın, nostaljin ve o güzel kelimelerin emin ellerde…
Seni hiç unutmayacağız!
Paylaş