Paylaş
Ancak Barcelona ve Real Madrid arasındaki rekabet derbi algısını da tamamen değiştirdi. İki ayrı şehrin takımından dünyanın en büyük derbisi doğdu!
Ve Real Madrid ile Barcelona, tüm farklılıklarına rağmen tarih boyunca birbirlerini tamamlayan bir puzzle’ın en önemli parçaları haline dönüştü.
Tüm bunlara rağmen bir ay sonra, 9 Kasım’da, yapılacak referandum El Clasico rekabetini yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı! Barcelonalı futbolcuların da destek verdiği, Katalonya’nın İspanya’dan bağımsızlık için yapacağı referandumdan çıkacak olası bir “EVET” sonucunda La Liga Barçasız, Barça Realsiz kalacak.
Peki, Barça’nın olmadığı bir ligde Real Madrid sadece Atletico Madrid derbisiyle yetinebilecek mi? Ya da olası bir Katalan Ligi’nde Barça sadece Espanyol rekabetiyle gücünü koruyabilecek mi?
Bu senaryonun gerçekleşebilme ihtimali bile dünya futbolunun en önemli iki figürünü belki de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakacak.
Birinin başarısı diğerine güç veriyor!
Barcelona ve Real Madrid için söylenebilecek en doğru kelime; “denge” olacaktır. İki takım birbirlerinin başarısından güç alan bir dengeye sahip. Barcelona’nın futbolunu kanıtlayabilmesi için karşısında her zaman güçlü bir Real Madrid’e ihtiyacı var. Real Madrid’in de güçlü bir Barcelona’ya… Real Madrid rakibinin kötü olmasını değil her zaman daha iyi olmasını istiyor. Çünkü Barcelona’nın kötü olması demek rekabetin de daha kötüye gitmesi anlamına geliyor. Barcelona ne kadar ileriye adım atarsa Real Madrid de futbolunu ve takımını geliştirmek için daha da rekabetçi bir yapıya bürünüyor. Bu denge tabiat ananın insanoğluna sunduğu doğal denge gibi iki takımın da var olmasını sağlıyor.
“Barcelona olmasaydı, onları biz yaratırdık...” diyen Real Madrid Başkanı Florentino Perez’in bu dengeyi kabul ettiği gibi…
Silah değil, “sanat, spor, siyaset”
Katalanlar gördükleri zulme ve İspanya’dan daha eski bir tarihe sahip olmalarına rağmen bağımsızlık savaşını “sanat, spor ve siyaset”le vermekten hiç vazgeçmediler. İspanya’nın başkenti ve ülkenin sembolü Madridliler ise ezeli rakibi olmadan bir amacı olmayacağının her zaman bilincinde oldular.Barcelona ve Real Madrid tüm ayrıştırmalara karşı özellikle son 5 yılda sahada bir ülke olmayı başardılar. Gerek kulüp gerekse milli takımlar düzeyinde ortak bir amaç için tek bir ruhla mücadele ettiler. Bu ruh onları hem Avrupa’da hem de Dünya Kupası’nda bir numaraya taşıdı.
Şimdi sandık başına gidecek Katalanları çok daha büyük bir görev bekliyor. Atacakları oylarla sadece bağımsızlıklarını değil aynı zamanda El Clasico’nun da kaderini de belirleyecekler…
Paylaş