Paylaş
Devre arası kampında Beşiktaş Sportif Direktörü Ceyhun Kazancı, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, İngiltere’nin Brentford Kulübü’nden ve onun sportif direktörü Phil Giles’ten özellikle bahsetmişti. Kurduğu cümlelerde Giles’ten alıntılar yaparak şunları söyledi:
3 ÖNEMLi ÖZELLiK
“Giles ‘Ben ne bir antrenör ne de yetenek avcısıyım. en önemlisi işlerini iyi yapanları işe aldım. Onlar işlerini iyi yapsın’ demiş. Ben hoca değilim,
böyle bir planım yok. Ben scout değilim, izleme komitesinde değilim ve olmayacağım. Ancak burada kimlerin iyi çalışacağını tespit etmeye çalışıyorum.”
Evet, Giles kulübe dair çalışmalarını anlatırken bu cümleleri kurmuştu.
O zaman bu yazıda Ceyhun Kazancı’nın ilham aldığı Brentford Kulübü ve onun sportif direktörü Phil Giles’i tanıyalım... Brentford’un hikayesinde neler mi var?
1-) Yeniliklere öncü olma.
2-) Verilerin akıllıca kullanılması.
3) İnsana yapılan yatırımlar.
Hadi başlayalım...
OXFORD MEZUNU FiZiKÇi BENHAM’LA BRENTFORD KULÜBÜ’NÜ YENiDEN YAPILANDIRIP PREMiER LiG’E ÇIKARDILAR
Phil Giles iş hayatına atıldığında futbol verileri üzerine detaylı çalışmalar yok denecek kadar azdı. Matematikle futbolu birleştirebileceği bir alan arayışı içindeydi ve 2007 yılında yolu Oxford mezunu fizikçi Matthew Benham ile kesişti. Benham’ın sahibi olduğu Smartodds bir bahis şirketiy
di ve burada kullanılan veri analizleri futbola uyarlanıyordu.
İşin ilginç yanı, Benham aynı zamanda Brentford’un da sahibiydi ve Giles’ten kulübe katılmasını istedi. Birlikte İngiltere’nin “Moneyball” kulübü olarak görülen Brentford’u yeniden yarattılar.
BU iŞiN YÜZDE 95’i iNSAN YÖNETiMi
Bakın o dönemleri Giles nasıl anlatıyor: “Benham ile çalışmanın en iyi yanlarından biri, ne düşündüğünüzü söyleyebilmeniz. Fikirlere ve önerilere çok açık. Her şeyi bildiğini düşünmüyor. Brentford’da öğrendiğim şey, bir futbol kulübünün normal bir işletmeye kıyasla çok farklı bir şey olduğu. Sıradan işletmeler bir şeyler yapmaya ve satmaya çalışırken, bir kulübün futbol departmanı insanlarla ilgilenir. Bu işin yüzde 95’i insan yönetimidir.”
MESLEKLERiNDE iYi OLANLARI ALIRSANIZ, iŞiNiZi KOLAYLAŞTIRIRSINIZ
Şimdi Ceyhun Kazancı’nın dikkat çektiği o kısıma gelelim.. “Bir futbol direktörünün sorumlulukları neler olmalı?” sorusu ve Phil Giles’in cevabı:
KULÜP 2’YE BÖLÜNDÜ
“Benim için bu işin anlamı kulübün fiilen ikiye bölünmüş olmasıdır. Antrenman sahası ve orada olan her şeyden ben sorumluyum. Sonra stadyum ve ofisler, ticari, pazarlama, operasyonlar, bilet satışları var. Bununla icra kurulu başkanımız Jon varney ilgileniyor. Bence bu iyi bir sorumluluk paylaşımı. İkisi çok farklı şeyler. Ticari bir strateji oluşturmaya karşın oyuncu sözleşmelerini yapmak veya müzakerelerde bulunmak çok farklı beceriler gerektirir.
BU KONUDA ŞANSLIYIM
Ben antrenör değilim, fizikçi değilim, scout değilim ve seyahat lojistiğini organize etmiyorum. Ancak önemli olan, işlerinde iyi ve iyi insanlar olan iyi çalışanları işe almaktır. Bırakın işlerini yapsınlar ve ellerinden geldiğince yardım etsinler. Bu, onların bana tavsiye için gelmeleri veya benim onlara öneri veya fikirlerle gitmem anlamına gelebilir. Etrafınız iyi insanlarla çevriliyse, bu işleri çok daha kolay hale getirir ve bu konuda şanslıyım.”
BiZiM ÖNCELiKLE SONUÇLARIN ÖTESiNE BAKMAMIZ GEREKiYOR
Peki ya bir futbol direktörü sonuçlara mı yoksa sonuçların ötesine mi bakmalı?
Sonuçlar üzerinden değerlendirilen ülke futbolunda bu soruya Ceyhun Kazancı’nın vereceği cevapları duymak isterdim açıkçası. Ama biz yine Phil Giles’in yanıtlarıyla devam edelim: “Benim işim, sonuçlar konusunda olabildiğince duygusuz olmak ve temel performansa bakmak. Oyuncular ve teknik ekip oyunu kurgulamak, denemek ve kazanmak zorundalar. Bu onların odak noktası. Uzun vade için çok fazla endişelenmeleri gerekmiyor, bunu bana ve çevremdeki ekibe bırakabilirler.”
YENiLiKÇi ANTRENÖRLERE ŞANS TANIDI
Yazı belki biraz fazla uzadı ancak Giles’in alamet-i farikası bunlarla bitmiyor. Farklı fikirlere olan bakış açısı ve deneme arzusu Brentford’da pek çok yenilikçi antrenörün çalışmasına da olanak sağladı. Kimler mi;
Bartek Sylwestrzak; Dünyanın ilk ve tek serbest vuruş antrenörü.
Thomas Gronnemark; Liverpool’dan ismine aşina olduğumuz taç atışı antrenörü.
Nicolas Jover; Duran top antrenörü. Manchester City’den sonra Arsenal’e transfer oldu.
Andreas Georgson; yardımcı antrenör ve duran top antrenörü. Arsenal’den sonra Malmö’ye geçti.
Evet, Phil Giles ile 2015’ten bu yana bambaşka bir çehre kazandı Brentford. Kısa sürede de Premier Lig’in en sempatik takımlarından biri olmayı başardı.
Peki sırada ne mi var? Giles’in dediği gibi: “Anın tadını çıkarmak.”
Paylaş