Ve çare Eto'o

ŞAMPİYONLUKLAR güzeldir ancak keyfini sürmek pek uzun sürmez çünkü hemen ertesi gün transfer tartışmaları başlar.

Kimi ücretine zam ister, kimi teklif aldığını söyler... Ancak ülkemizin yaşadığı özel koşullardan ötürü bu sezon sıkıntılara bir de siyasi nedenler eklendi. İşte

Mario Gomez.... Darbe girişimi nedeniyle Beşiktaş’ta oynamak istemeyeceğini açıkladı. Daha öncesinde Sosa, terör saldırılarını bahane etti...

1- 100. YIL SENDROMU  YAŞANIYOR

BEŞİKTAŞ, 100. yılda şampiyon olduğunda “Bu Beşiktaş 5 yıl kimseye şampiyonluğu kaptırmaz” denilmiş, ancak o siyah beyazlı takım çok değil, sadece 6-7 ay içerisinde darmadağın olmuştu. 2004 yılındaki büyük çöküşün başlangıcı yönetimde yaşanan kavgalar ve takım içindeki dengelerin bozulmasıydı.

Beşiktaş, bu sezon da 100. yıldaki kadar kıymetli bir şampiyonluk kazandı. Statsız şampiyon olundu. Ama 100. yıldaki gibi bu sezon da yönetimde sıkıntılar yaşandı. Görev dağılımı sancılıydı.

Ve nihayet dış transfer sorumluluğundan alınan Erdal Torunoğulları, menajer Ahmet Bulut ile tartışmasında başkandan destek de alamayınca istifa etti.

2- GÖKHAN TÖRE, KASA HESAPLARINI ALT ÜST ETTİ

Daha da önemlisi takımda yaşananlar... Gökhan Töre’nin gitmesi değil, fakat kiralık gitmesi sürprizdi. Çünkü yönetim transfer politikasını Töre’nin en iyi ihtimalle 10-12 milyon Euro’ya satışı üzerine kurmuştu. Töre, satılsaydı geçen sezon da sorun yaratan Sosa’nın bu nazlarına bu kadar katlanılmaz ve 4-5 milyon Euro’ya bırakılarak, stoper bütçesi de artırılabilirdi.

Önceki sezon yeni sözleşme için son dakikaya kadar bekletilen Atiba, şampiyonluk sonrası daha da kıymetlenince Premier Lig’den teklifler aldı. Haliyle kafası karışık hâlâ. Sosa ve Atiba giderse yerlerini doldurmak kolay olmayabilir. Ancak zamla kalılırlarsa bu kez de takımdaki diğer oyuncuların “Bize yok mu” diyerek, rahatsızlık duymaları olasıklar arasında...

3 - DURDUK YERE SOL BEK SORUNU

İSMAİL Köybaşı’nın ayrılığı beklenmedikti. Ve durduk yerde sol bek sıkıntısı doğurdu. Bu durumda Tosic, ehvenişer bir seçim olarak elde tutulmak zorunda. Ama illa ki iyi bir sol bek transferi de yapmak gerekecek. Stoper işinin de bu kadar uzaması ilginç. Tamam sabırlı olmak lazım, ancak geçen sezondan sıkıntılı olan bu mevkinin de Şampiyonlar Ligi öncesi dolması gerekir. Öncelikle Rhodolfo’nun durumu nedir, onu da bilmeli. Sorunsuz dönüyorsa, çok da kaygılanmamak lazım. Marcelo, geçen sezon sınıfı geçti, lakin bu sezon Şampiyonlar Ligi gömleği giyileceği için kriterler yükseldi. Bu sebeple üst düzey bir stoper kaçınılmaz.

4- TOLGAY, ATIBA-SOSA KRİZİNİ AZALTIR

KAĞIT üzerinde Sosa’yı da Atiba’yı yedekleyeceğiniz tek oyuncunuz Tolgay Arslan. Her iki oyuncu da ayrılırsa Tolgay, ön liberonun bankosu olur ve Oğuzhan tamamen 10 numaraya geçer. Bu noktada müzmin sakata dönüşen Veli’ye güven duymak zor olacağından bir savunmacı orta saha daha bulunmalı. Yoksa iyi niyetli Necip’ten başka çareniz yok. Arda’nın 6 ay futbolsuzluğunun sonuçlarını gördük. Aras Özbiliz de aynı sorunu yaşayabilir, ama Kerim de artık ‘as’lığa oynamalı. 

5- ANTALYA DA ETO’O’YU TAŞIMAK iSTEMiYOR

CENK Tosun’un hakkını yemeyelim, ama en büyük gediği Gomez açtı. Demba Baba da az gol atmamıştı, fakat Almanın en büyük katkısı son düzlükte de susmamasıydı. Yönetimin yerinde olsam evi arabayı satar Eto’o’yu alırım! Aldığım bilgiye göre yönetimde konuşuldu. Yeni Antalya yönetimi de Afrikalının maliyetini taşımakta zorlanıyor. Hedefsiz Antalya’da bile golleri sıralayan Afrikalı, “Hepimiz Eto’o’yuz” diyen tribünlerin önünde ‘üçüncü bahar’ını yaşayıp Beşiktaş’ın bir yılını kurtarabilir...