Süper Lig’in Klopp’u Abdullah Avcı’dır

Sözler, Jurgen Klopp’a ait. Mert Demir’in alıntıladığı sözleri İngiltere için eden Klopp, bizde olsaydı, ‘saplantı’ yerine ‘sapkınlık’ diyebilirdi.

Hele ki Trabzonspor! Gelenin gidenin haddi hesabı yok, ama sonuç hep hüsran.

Trabzon, özellikle 2011-12’den beri yönetimden hocasına kadar sürekli bir değişim içinde.

Fakat bu hep yıkıcı oldu.

Yeniden yapılanma bayrağını dalgalandırarak gelen Muharrem Usta yönetiminin takıma attığı format bile bugün itibarıyla bir fiyaskoya dönüşmüş durumda.

Ancak çare olarak manşetleri yine ‘transfer’ süslüyor!

TRABZON SABIR TRANSFER ETMELİ

DÖRT büyüklerde son 6 yılda en çok alan-satan Trabzonspor... Onu Beşiktaş izliyor. Sürkülasyonu en az takım ise F.Bahçe. Bu da onların neden her sezon ilk ikide olduklarını açıklıyor. Elbet bu ülkede ikinciliğin değeri olmadığından F.Bahçe başarısız bulunyor. Zaten iş bu zihniyeti kırmakla başlayacak.

BİRAZ DA İŞÇİLİK LÜFTEN

 Beşiktaş’ın son şampiyonluğunun temelinde yönetim ve takım iskeletinde sağlanan 3 yıllık istikrar vardı. Bu sezon iskelet bozulunca takımın ritmi de bozuldu. Hocaların başarı için sadece transferi şart koşması kabul edilemez. Biraz işçilik lüften! Yeniden Klopp’a kulak kabartalım: ”Zamana bırakın ve antrenman sahasında bir şeyler olmasına izin verin. Ben antrenmana ve iyi çalışmaya inanırım. Oyunculardan bağlılık istiyorsak, sorumluluk almalarını istiyorsak, bizim de sorumluluk almamız, bağlılık göstermemiz gerek.”

ANCAK KOLTUĞU KAPMAK İÇİN

Bu memlekette ancak boşalan bir koltuğu kapmak için “Transfere gerek yok” diyen hocalar, Klopp ile aynı fikri paylaşır. Tabii köprüyü geçene kadar! İdmana inanan, oyuncuya bağlılık gösteren Klopp’un elinde Emre Can, bir Gerard’a dönüşüyor neredeyse. Lallana sınıf atlarken, Milner ikinci baharını yaşıyor. Coutinho sakatlanıyor, lakin takım çökmüyor; onun kanadında bayrağı Firmino devralıyor...

Ve bu sabır hareketleri, çeyrek asırdır şampiyon olamayan Liverpool’da cereyan ediyor... Bizdeyse, teknik direktörlerin çok azı elindeki hamura yeniden şekil vermek için emek harcıyor. Yüzde 99’u kolaya kaçıp, yeni transfer istiyor. Kurdukları takımlar istenilen sonuçları alamadığında da ‘devre arası takviye’ diyerek, dikkatleri yine kendilerinden başka yöne kaydırıyorlar.

DÖN DOLAŞ SABRİ ÇARESİZLİĞİ

transfer çılgınlığına rağmen Trabzon, ideal 11’i kuramazken, Beşiktaş da yıllardır ‘1’ stoper bulamadı. Son kurtarıcı Mitrovic! Yıllardır yeni sağ bek arayan G.Saray’da Mancini, Prandelli, Hamzaoğlu ve Riekerink’in formayı eninde sonunda verdiği isim Sabri oldu. Volkan Şen’in zihniyetini değiştiremiyorsanız, Atınç’ı sadece Şampiyonlar Ligi’nin ‘altyapı şartı’ için alıyor ve gencecik yaşta umutsuz vakaya dönüştürüyorsanız, ‘geleceğin yıldızı’ Yusuf Erdoğan’ı yuhalatıyorsanız şayet, transfer sadece günü kurtarır...

Elbette futbol çarkının çarpıklığında en önemli faktör transfer ekonomisidir. Bu ekonominin bileşenleri, kulüpleri alışverişe adeta zorluyor.

‘2. EL’LE DE OLURMUŞ

Kulüpler bu anlamda ‘bağımsız’ karar alma gücüne ne kadar sahip, tartışılır...  Sezonun ilk devresini namağlup lider bitiren Başakşehir, bu başarıyı, büyük paralar harcamadan, bir çok oyuncuya ve hatta hocasına ‘ikinci şans’ tanıyarak sağladı. Milli Takım macerasını hüzünlü bitiren Abdullah Avcı, Volkan Babacan, Emre Belözoğlu, Mossoro, Mehmet Batdal, Yalçın, Holmen ve Bekir gibi ‘ikinci el’ oyuncularla bir nevi bizim Klopp’umuz olmuştur...

SON 6 SEZON YAPILAN TRANSFER SAYISI

TAKIM                             GELEN              GİDEN

TRABZONSPOR                58                    72     

BEŞİKTAŞ                          53                    66

G.SARAY                           44                    71

F.BAHÇE                           31                     50