Paylaş
Öyle ki ‘cefakâr’lıkla övünen taraftar bile daha fazla dayanamayıp, üst kattan alt kata geçmek için bağırdı. Neyse ki sesleri duyuldu. Bilic, Bursa’da iyi sınav veren Serdar’a yeniden sağı teslim ederken, geçen hafta 43’te yanına alarak üzdüğü Oğuzhan’ı ise yine ilk 11’e koyup bir ‘husumet’ olmadığını gösterdi. Ozi de minnet duyarak, canla başla koştu.
HAKEM 42 FAUL ÇALMIŞ
İlk 45’te kaydadeğer iki pozisyon vardı. Biri Olcay’ın golü diğeri Mori’nin ofsayt gerekçesiyle sayılmayan golü. Başka bir hakem bu pozisyonları tersine çevirebilirdi. Golden sonra oyunu Eskişehir domine etti. Beşiktaş, soyunma odasına sadecemücadele ettiği için 1-0 önde girdi.
Bursa’da ikinci devre silkinerek maçı çeviren Beşiktaş, bu kez aksine uyku moduna geçti. 60’ta Oğuzhan da çıkınca pozisyon yaratma sevdasına düşen pek olmadı. Oyunun genelinin durağanlaşmasında çalınan 42 faul düdüğünün payı büyük. Hakem de isterse zemine sığınabilir. ‘Uzaklaştırılamayan top’tan yenilen bir gol var ortada. Bilic’in savunması az ama öz goller yiyor, bilmem dikkatini çekiyor mu? Beşiktaş’ın ‘mücadeleci’ karakterinden oyuna hükmeden, kendisini rakibe kabul ettiren bir havaya bürünmesi şart.
90’da ortaya konulan arzunun maçın geneline yansıması lazım. Beşiktaş, dün 1 puandan fazlasını pek hak etmedi. Feyenoord ve özellikle Arsenal maçlarından kazanılan kredi tükenmek üzere. Avrupa maçlarında ‘lider karakteri’ de koyan Demba Ba, acilen golle buluşmalı. Olimpiyat ‘soğuktu ve yağmur çiseliyordu’. Beraberliğe üzülecek bir avuç taraftar zor bulunuyordu!..
Paylaş