Paylaş
Buna karşın Kartal, koşulları hiç elverişli olmayan Olimpiyat’ta büyük bir iştahla maça başladı. Rakibe her alanda basan ve topu da fazla ayağında gevelemeden tüm hücreriyle doğrudan hücuma taşıyan siyah beyazlı bir Kartal... Ne var ki golü kalesinde gören de Beşiktaş’tı! ‘Genç Atınç’ın Acıları’ tadında bir gol yediler. Golden ziyade Atınç’ın Bakambu karşısındaki çaresizliği üzdü ki bir başka hatasını da Cenk telafi etti. Çok fazla kızmaya gerek yok çünkü düşe kalka öğrencek. Mühim olan çabuk öğrenmesi.
Haftalardır pozisyon üretmekte zorlanan Beşiktaş’ın dün böyle bir sorunu olmadığı için beraberlik golünü erken bulması şaşırtıcı olmadı. Üstelik Sosa-Töre-Ba üçgeninden gelen gol mükemmeldi...
HAKAN MISIN BE HARUN
İkinci devreye Bursa inisiyatif alarak girdi. Ritim tutturmakta zorlanan Beşiktaş, top kaybında kendisiyle yarışan rakibinin zaafını kullanmayı bildi ve 60’tan itibaren oyunu rakip alana yığdı. Beşiktaş, Ba ve Töre ile galibiyet fırsatları da buldu ama ‘Hakan Arıkan görünümlü’ kaleci Harun’u geçemedi. Öyle bir 3 dakika yaşadık ki 90 dakikanın fragmanıydı adeta. Goller, penaltı ve kırmızı kart... Bu fragmanı çeken de Gökhan Töre idi. Başkası da olamazdı çünkü oyunun kaderini değiştirecek bir numara olduğunu dün bir kez daha teyid etti.
FRANCO’YA AMELİYAT!
Son haftalarda kötü oynayarak kazanan siyah beyazlıların dünkü mücadesinin karşılığı 3 puan olmasaydı büyük bir kırılma yaşardı. Bu maç 2009-10 sezonunda İnönü’de Bursa’nın 3-2 kazandığı maçı fena halde hatırlattı. O zaman kazanan Bursa, ligin 5. şampiyonu olmuştu. Acaba dünkü 3 dakika da siyah beyaz şampiyonluğun fragmanı mı?
Peki sakatlanan ama oyun alanı dışında olan Serdar Aziz için tasalanıp atağı kesen hakem Abitoğlu’nun, Fernandao’nun Franco’nun kalbine attığı uçan tekme için endişelenmeyip bu hareketi sarı kartla geçiştirmesi ayıp değil miydi?
Paylaş