Rıza niye Beckham olamadı Sabri niye komik?

SUZUZLUK her şeydir, imaj hiçbir şey”... meşhur bir reklam sloganıydı. Endüstriyel futbolda bu sloganın tersi geçerlidir: “İmaj her şeydir, susuzluk hiçbir şey”...

Haberin Devamı

Futbol ve imaj denilince yakın dönemin en büyük ikonu kuşkusuz David Beckham’dır.

Spor sayfalarından çok, magazin sayfalarında manşet olmuştur.

Onu altında şorttan çok, boxer’la gördük (!) Futbolcu olmak isteyen çocuklardan ziyade genç kızların hayallerini süsledi o...

Yeşil sahadaki en büyük alametifarikası ‘muz orta’sı ve serbest vuruşta topun başına geçmesiydi.

Bana göre iyi insan(!) ama çok büyük futbolcu değildi ki onun suratına krampon fırlatmışlığı da olan Sir Alex Ferguson da geçenlerde çıkan yeni kitabında İngiliz yıldızı çalıştığı ‘en büyük topçular’ arasında saymamış...

Haberin Devamı

Rıza Çalımbay, ‘yağız bir Anadolu delikanlısı’ değil de, işte Beckham gibi ‘metro’, ‘uber’ veya her ne zıkkım erkek tipiyse, öyle bir görünüme sahip olsaydı, Beckham gibi çok kazanırdı.

Zira yaptığı ortalardan Beşiktaş’ın attığı golün haddi hesabı yoktu. Yani Beckham’dan daha iyi keserdi topu, ‘Atom Karınca’...

TANJU HER SAYFAYA MANŞET

Buna mukabil, sahalarda büyük başarı yakaladığı halde imajını iyi yönetemediğinden ‘prime time ekran’larımızda olması gerekip de olamayanlar da var.

Bkz. Tanju Çolak... ‘Altın Ayakkabı’nın çok kıymetli olduğu ve futbolcularımızın Avrupa maçlarında rakip yarı sahaya geçtiğinde heyecanla yerimizden sıçradığı yıllardı.

Tanju, hem bireysel hem de kulübü Galatasaray ile çok büyük başarılara imza attı. Şampiyon Kulüpler’de yarı final ve Altın Ayakkabı...

Tanju, roman konusu olabilecek bir hayat sürdü.

Haberin Devamı

Gazetelerin spor sayfasından 3. sayfasına, magazin sayfasından siyaset sayfasına kadar, her yerine manşet oldu...

Ne var ki Tanju, endüstriyel davranamadığı veya çok kötü davrandığı için bugün her karşılaştığı insana yakınır. Niye?

Çünkü ona göre kimler kimler televizyonlarda, gazetelerde futbol konuşuyor da o konuşamıyormuş.

Doğrudur, ‘sarı saçlarından sen suçlusun Tanju’.

Dobra olmakla ağır olmayı iyi dengeleyemediğin, her rüzgâra kapıldığın ve seçici davranamadığındır, hürmetin eksik olması...

CEM YILMAZ MI SABRİ Mİ?

Aktif futbol hayatını sürdüren ve gereken ‘respect’i (saygı) göremeyen isimse Sabri Sarıoğlu’dur.

Gözünü G.Saray’da açtı; sırtında sarı kırmızının dışında bir tek kırmızı beyaz ay yıldızlı forma gördük.

Haberin Devamı

Futbol tabiriyle o bir ‘bayrak futbolcu’. Her sezon başı ‘ilk kesilecek’ gözüyle bakılsa da gelen geçen her hoca ona sarıldı.

Yetenekleri sınırlı ancak onları zorlamakta sınırsız.

Tribünün istediği hem savaşçı hem üçlü çektiren topçu.

Fakat Sabri, ‘komik’! Bu yüzden aldığı para yakıştırılmaz ve ‘dalga’ geçilir.

Bu ülkede komik olmak ayıptır ki Cem Yılmaz bile bir iki dramatik film çevirip rüşdünü ıspatlama ihtiyacı duymuştur.

Sabri, ortalarından en çok gol çıkarılan oyunculardan olsa da yaptığı bazı fena isabetsiz ortalar onu ‘komik futbol klipleri’nin baş rol oyuncusu yapmıştır.

O da ortasıyla kafa bulan bir reklam filminde oynayarak, bu damarı kendisi beslemiştir.

Haberin Devamı

Bile bile imajının bozulmasına asist yapmıştır.

Oysa başka türlü yönetebilseydi imajını, çok komik hatalar da yapmış olan Bülent Korkmaz kadar, o da başka türlü görülebilirdi bugün...

BİR FUTBOL KİTABI

Bu topraklarda futbol üzerine en çok düşünen taşınan ve yazan akademisyenlerin başında Doç. Dr. Ahmet Talimciler geliyor.

Hoca, Yrd. Doç. Dr. Müge Demir ile birlikte yeni bir kitapla daha karşımızda. ‘Futbol ve Taraftarlık’ ismini taşıyan kitap, Literatürk Academia’dan çıktı.

Sadece üzerindeki formanın rengine göre futbola bakmak istemeyenlerin bu bilimsel çalışmayı okumasında fayda var.

Ben şimdilik kitabın anonsuyla yetiniyorum.

Okuyup bitirdiğimde üzerinde yine kalem oynatırım...

Yazarın Tüm Yazıları