Paylaş
Beşiktaş, Mersin’e 5 atmanın sıkıntısını yaşadı çünkü Trabzon, ‘siyah beyaz tiki taka’ya müsaade etmemek için ceza yayını kalabalık tutmanın yanı sıra çok da dikkatli oynadı. Hâl bu olunca yeni bir Oğuzhan-Tosun yapımı film izleyemedik.
Mersin’de olduğu gibi Töre ile Quaresma, yine birbirini verimsiz kılmaktan başka iş yapmadı. Nereye gittilerse kâr etmedi. Özellikle Quaresma’nın beklere destek vermemesi de ayrı bir sorun ki bu da sürpriz değil. Hilbert, “Ona geri gelmesi için bağırmaktan boğazım yırtılmıştı” demişti. İki maçlık fotoğraf şunu diyor: Töre-Olcay-Quaresma üçlüsünün nöbetleşe mevki değiştirmesi pozisyon zenginliği oluşturmadığı gibi, hem göbeği hem de kanatları atıllaştırıyor. Birinin feda edilmesi şart!
ŞENOL GÜNEŞ’E DÜŞÜNME ŞANSI
Beşiktaş, ikinci devreye önde pres koyarak girdi. Töre, kafalarda saç bırakmayan bir golü kaçırdı ve akabinde Beşiktaş iki pasta golü yedi. Güneş almazsa bu tür golleri yemek bir hastalığa dönüşür. Quaresma önce yoktan golü var etti, sonra da hiç yoktan kendini attırdı. Portekizli kariyer özeti yaptı:
Yetenek ve laubalilik...
Kırmızı kart sonrası 10’a 11’de Trabzonspor, ileriye daha çok çıkınca defansif mesaisi artan Oğuzhan, fizik olarak oyundan düşmeye başladı. Bu da beraberliğin bile zora düştüğü anlamını taşıyordu. Öne geçse Beşiktaş belki direnebilirdi. Erkan’ın golü ise kaçınılmaz sondu. Quaresma’nın cezalı olacağı maç Şenol Güneş için de hücum hattını yeniden şekillendirme için ileriye dönük baştan aşağı bir düşünme şansı verecektir.
Maçın kahramanı
Maçın kahramanı da anti-kahramanı da Quaresma. Bu hafta hem attığı golü, hem de oyundan atılmasını konuşacağız.
Paylaş