Pas, pas, pas ama nasıl pas?

Avcı için ligin ilk 3 haftasında iki maçı üst üste evde oynamak bir şanstı; sisteminde yol alabilmesi için.

Göztepe maçına göre daha hareketli bir görüntüyle başladı Beşiktaş. Yine, ilk iki haftaya göre Boyd, oyunun içine daha fazla girme hevesindeydi ama yine de yetersizdi.

Tamamen Rize yarı sahasında oynanan oyunda Beşiktaş’ın temel sorun şuydu:

Her siyah beyazlı, ayağına gelen topu en az 3 kez dürtükleyip, zaman kaybediyor ve böylece adam kaçıramıyordu arkaya.

Bir kez daha vurgulayayım: Örnek alınan Avrupalılar’ın pas oyununda hızlı oynamak, en önemli faktör.

Hızlı oynamak için de tek top oynamayı bilmeli, iki pozisyon sonrasını düşünerek hareket etmeli. Evet bu, topu kaybetme riskini yükseltir ama burada amaç o bir ‘an’ı yakalamaktır. Topu ısrarla ayağınızda tuttuğunuzda da kaybetmiyor musunuz?

Rize’nin de beklediği bir ‘an’ vardı. İdmanlarda bir hafta çalıştıkları o an, 37’de ellerine geçti.

100 yıldır Anadolu takımlarının oynadığını oynayıp kontrada golü buldular. Beşiktaş, yerden oynadığında son vuruşluk pozisyon üretemezken, topu kaldırdığında kafayı vuracak birini bulamadı.

Avcı, 2. devreye bir beklenen bir beklenmeyen değişiklikle başladı. Boyd-Nkoudou değişikliği kaçınılmazdı. Oğuzhan’ın yerine Douglas’ı almasıysa süprizdi. Ama Brezilyalı orta alan savunmasına bir sertlik kazandırarak, ilk 11 için kendini not ettirdi.

SİNİRLERİNE HÂKİM OL!

Rize, orta alanda basarak Beşiktaş’ın erken gol baskısını kırmak istedi. Ancak çoğu sonuçsuz kalsa da Nkoudou’nun taraftarı da ateşleyen kanat atakları, gol ihtirasını artırdı. Geçen hafta olduğu gibi yine bir Caner Erkin ortasında gol geldi, Vida’nın kafasından...

1-1’den sonra Beşiktaş, yeniden set ağırlıklı bir oyuna döndü. Paslar, paslar, paslar... Ama ‘kilitsiz paslar’... Sebep? Çünkü Ljajic’in bir haftası bir haftasına uymuyor. Dün muazzam dağınıktı. Nkoudou’nun temposu düştüğünde Lens’in diğer kanatta rol alması gerekirdi ama o kendini arkadaşlarına bile unutturdu! Puan kaybında oyuncuların aşırı sinirli olması da etkendi. Hakem Nkoudou ve Ruiz’i atılabilirdi, ama hakem müsamaha gösterdi.

Milli araya girerken Avcı’nın Beşiktaş’ının özeti şu: Geriye düştüğünde veya oyun berabere gittiğinde pozisyon üretmekte zorlanan bir takım...  Ve bu sancılı geçişte 3 maçta 4 puan esasen çok da kötü sayılmaz... 

HER YOL CANER’E ÇIKIYOR!

Üç haftalık Abdullah Avcı döneminde Beşiktaş’ta ortaya çıkan bir sonuç da şu: Caner Erkin bu takımın her şeyi!

Sol bekten sol açığa, sol açıktan sol içliğe ve en nihayetinde dün akşam olduğu üzere, 10 numaraya kadar evrildi Caner sahada... Lens, Boyd, Oğuzhan, Dorukhan ve Ljajic kaybolurken Caner’in bu ‘tek başına’lığı iyi bir şey değil... İdeal savunma önü ikilisi bir an önce bulunmalı.