O soru arkandan gelecek Karius

Ona göre Malmö ile Beşiktaş’ın mücadelesi Davud ile Golyat’ın savaşıydı.

Söz konusu öyküde dev cüsseli Filistinli Golyat’ın meydan okumasına İsrailoğulları’ndan hiçbir baba yiğit çıkmayınca bu utanca çocuk yaştaki Davud son vermek için ortaya çıkar. Nihayetinde Davud, bir sapanla Golyat’ı alt eder!

Beşiktaş’ı Malmö karşısında ‘dev’ yapan son iki yıldaki Şampiyonlar Ligi serüveni ve sahip olduğu uluslararası yıldızlarıydı. Tarihsel açıdansa dev olan Malmö!

Zira onlar bu yıl Şampiyon Kulüpler Kupası’nda (bugünün Şampiyonlar Ligi) final oynamanın 40. yılını kutluyor.


DENK GÜÇLERiN MAÇI
Dün akşamsa sahadaki oyuna bakıldığında ne bir dev, ne de bir cüce vardı. Denk kuvvetlerin mücadelesi şeklinde seyretti maç. Hatta özellikle bir dakika bile susmayan taraftarıyla Malmö, daha da ihtiraslı olan taraftı.

Uwe Rösler, geldiğinden beri oynattığı 3-5-2’den 4-4-2’ye dönerek sahaya çıktı. Güneş ise oyuncu seçiminde sürpriz yaptı. Babel, Quaresma, Oğuzhan yedek, Töre, Lens ve Necip ilk 11’deydi.

Malmö stadının basın tribünü yedek kulübeleriyle burun burunaydı. O yüzden maç boyu gözüm Güneş’e takıldı. Ayağından topu çabuk çıkarmayana, basit bir pası veremeyene çok öfkelendi. Beşiktaş, ilk devrenin ilk bölümünde akıcı oynadı ama bitirici olamadı.

Özellikle Töre’ye çok kızdı ve ben onu 2. devreye çıkarmayacağını düşündüm. Ama Güneş’in tahammülü de 59’a kadar sürdü. Ljajic ile Love arasında umulan bağlantı oluşmayınca Güneş, Quaresma’yı sahaya sürüp oyunu kanatlara havale etti.


HANİ BENİM BİSİKLETİM NEREDE?
BU görüntü, dün gün boyu dolaştığım Malmö sokaklarından. Ve şehirde bunun gibi onlarca bisiklet parkı var. Elbet birçok Avrupa şehrinde de manzara bu. Bizdeyse bu görüntüye bir zamanlar veledromu olan şehirlerde bile göremezseniz. Ya nerede görürsünüz? Adalar’daki bisiklet kiralayıcılarında. Bizde bisiklet baharda binilen bir araç; buralarda 365 gün hayatın içinde.



GÜNEŞ HAMLEDE GECİKTİ
KARIUS’u unuttum sanmayın. Maç öncesi basın toplantısında İsveçli gazeteciler Şampiyonlar Ligi finalinde yediği golü sordu.

Alman eldiven, “Bu soru bana çok soruldu ve ben de defalarca yanıt verdim. O maç geride kaldı. Artık ileriye bakıyorum” dedi. Düne kadar hakikaten Karius, bu sorunun tedavülden kalkmasını sağlayacak bir performans ortaya koymuştu Beşiktaş’ta. Ne var ki ilk golde öyle bir hata yaptı ki...

“Bu şehir arkandan gelecektir” diyen Kavafis misali, o soru da ne yazık ki Karius’un arkasından hep gelecek... Derdi birdi, iki oldu...

1990’da burada oynanan maç Recep Çetin’in kalesine attığı muhteşem golle anıldığı gibi bu maç da Karius’un hatasıyla anılacak...

Ben Güneş’in ideal 11’le çıkıp bu maçı alarak Avrupa Ligi’nde grup işini ekenden halletmeye çalışacağını düşünüyordum. Çünkü Süper Lig daha önemli.

Dün ikinci 45’e doğrudan Quaresma ve Babel ile başlasaydı maçı çevirebilirdi. İkinci devre pozisyon yok, Lens ağırlık koyamadı, Love da sadece koşup durdu... Sıra Larin’de(!)