Paylaş
Yine de ceza sahasına gelen bir kaç topta gereksiz bir panik havası da sezilmedi değil. Faul gerekçesiyle sayılmayan Brugge golü, rakibin sonuca nasıl gideceği konusunda Kartallara iyi uyarıcı etki oldu.
TÖRE BENİ ŞAŞIRTMADI
Bilic’in Franco’yu kenarda tutup Necip’i yine stoperde tutması ve Oğuzhan’ı da ilk 11’de çıkarması Brugge’ün yapısı düşünüldüğünde doğru bir hamleydi.
Nitekim Oğuzhan-Töre ikilisinin işbirliğiyle genelde Brugge kalesine gidildi ancak tam istenilen kıvamda değildi bu gidişler.
Çünkü defans arkasına adam sarkıtacak ikili, üçlü oyunlar oynanamadı.
Evet, Beşiktaş’ın golü tam da beklediğim şekilde geldi. Töre’nin bireysel becerisiyle. Ama ne beceri... 4 oyuncuyu ekarte eden ve mükemmel bir vuruşla taçlanan bir beceri...
FİZİKSEL ÇÖKÜŞ
Arkasından Ba, yakaladığı vuruşu değerlendirse Brugge’ün gardı düşecekti. Ancak bu pozisyondan sonra Brugge, Gedoz ile birlikte ateşlendi ve oyunu tek kaleye çevirdi.
Yenilen golde kusurun bir kısmı Ersan’ın hamle yapamamasındaydı.
1-1’den sonra Beşiktaş yediği baskının altında ezildi ve 2. golü de engelleyemeyeceğinin sinyallerini verdi.
Atiba’sızlığın ne olduğu fena halde anlaşıldı. Ne yazık ki kulübede direnci artıracak nitelikte bir oyuncu yoktu.
İlk golde Gedoz’a şut şansı veren Serdar, penaltıyı da yaptırırken fiziksel çöküşün faturasını ödüyordu.
Beşiktaş, takım olarak da ikinci devre çok yıprandı. Liverpool bile bu kadar zorlamamıştı.
Bu skordan taha tehlikeli. Skor olarak Beşiktaş’ın tur şansı yüksek.
Ancak Olimpiyat’ta çok diri olursa.
O da bu maç trafiğinde nasıl olacak, bilemiyorum...
Paylaş