KURTULUŞ STATTA MI?

Son 9 aylık bilançoya göre Türk Telekom Arena’dan 29.4 milyon TL kazanıldı.

31.05.2014 tarihli bilançodaki yıllık gelirse 64.2 milyon TL. Passolig nedeniyle bu sezon gelirler büyük kayba uğradığı için genel değerlendirmede 64.2 milyon TL’yi göz önüne alalım.

Görüldüğü üzere bu büyük gelire rağmen G.Saray yine de Avrupa’ya gidememe tehlikesi yaşayabiliyor.

100 bin kişilik de olsa statlar sizi zengin edemeyebiliyor.

Neden?

Çünkü kulüplerimiz 2., 3. veya 4. yıldız için bir kör dövüş içine girdiklerinden akılcı hareket etmiyor.

TFF de bugüne kadar bu çarpıklığa ‘veremediği kararlar’la su taşıdı. UEFA sopası onların da aklını başına getirdi ki kulüplerin vaziyetini gözler önüne sermek namına bir komisyon kurdular.

Kulüplerin zarar ziyana uğramaması için yapılacak en büyük devrim şudur:

Her yönetici göreve geldiğinde mal beyanında bulunacak.

Her yönetici, gelir gider dengesini bozan harcama ve borçlanmalarda kişisel olarak sorumlu olacak.

Birileri çıkıp “O zaman yönetici bulamazsınız” masalını anlatacaktır.

Hiç merak etmeyin.

Kulüplerin sunduğu şan şöhret her daim birilerinin onlara talip olmasını sağlayacaktır.

3 YILI HARCANDI

Dönelim Beşiktaş’a... Fikret Orman, yeni statla birlikte yıllık 60-70 milyon dolar gelir elde edeceklerini söylüyor.

Bugünkü dolar kuruyla bu, 160 ila 190 milyon lira demektir!

Beşiktaş AŞ’nin yakınlarda borsaya yaptığı açıklamada ise en kötü senaryoyla yıllık 35-40 milyon dolar (95-107 milyon TL) gelir sağlanacağı belirtilmişti.

Bu senaryo stadın işletmesi alan IMG-Doğuş tarafından yazıldı.

Stadın geliri artıkça IMG-Doğuş’un da kazancı o oranda artacağından, firma stadın etinden sütünden son ana kadar faydalanmak için çalışacaktır.

Vodafone Arena, vaat edildiği gibi olursa, gerçek manada 7/24 saat işleyen stadyum olacak.

Camiada bu anlaşmanın pek kârlı olmadığını söyleyen hatırı sayılır bir kesim olduğunu da vurgulayayım.

En kötü senaryoda bile Beşiktaş çok büyük para kazanıyor. Dediğim gibi mühim olan parayı doğru kullanmak.

Misal, kulüp stat ve forma göğüs reklamı için 145 milyon dolarlık bir sponsorluk anlaşması yaptı ama bu parayı peyderpey alacağı için stadını yapmak için ayrıca gidip bankalardan kredi kullandı.

Bu durumda ne anlamdım ben bu sponsorluktan! Nihayetinde bankalarla da sorunlar yaşandı ve kulüp mecburen başka kaynak arayışlarına gitti. Belki de bu ‘başka kaynak’lar da infial yaratan yemekleri diyet olarak sundu(!)

Yeni sezonda yeni stada geçilse de Beşiktaş, hemen rahatlayamayacak.

Çünkü zaten stadın en önemli gelir kalemi olan loca ve VIP koltuklarının 3 yıllık satışı yapıldı ve parası da stada harcandı.

Dolayısıyla kısa vadeli iyi bir plana ihtiyaç var.

Paranın büyüğü futbol takımına harcanıyor.

Şayet yönetim, yabancı kuralının değiştirilmesine karşı direnseydi Beşiktaş, geçen sezon yaptığı doğru yapılanmadan ötürü, önümüzdeki yıllarda maliyeti en düşük ekibe sahip olacaktı.

Ancak şimdi 14 yabancı kuralı bu durumu zorlaştıracak...

SARAY’A ÇALIM

Malum, 18 lig kaptanı Yıldız Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile buluştu.

Erdoğan, kaptanlardan rakiplerine karşı centilmen olmalarını ve maç bitiminde birbirlerine sarılıp forma değiştirmelerini istedi. Kaptanlar da “Başüstüne” dedi. Ancak görüşmeden sonraki ilk maçlarda futbolcu milleti, yine bildiğini okudu.

Erdoğan’ın semtinin takımı Kasımpaşa’nın kaptanı Adem Büyük, üstelik de cumhurbaşkanının adını taşıyan statta küfürden kırmızı kart gördü!

Trabzonspor-G.Saray maçında hakeme çakmak atıldı, topçular birbirine girdi.

Öyle ki o halim selim Muslera bile kalesinden kopup gitti kavgaya karıştı!

Topçuların ‘Saray’a attığı bu çalımları yadırgamamalı.

Zira bizatihi nasihatı verenler birbirlerine sarılmıyor ki onlar da sarılsın...