Paylaş
Artan top kayıplarıyla başlayan dağınıklık ve geriden verilemeyen kaliteli destek, siyah beyazlıların inisiyatifi kaybetmesinin esas nedenleriydi. Soyunma odasına gitmeden önce Beşiktaş, yeniden kıpırdamaya başladı ve penaltıdan gol geldi. Penaltı mıydı peki? Empati yapan Beşiktaşlıların çoğunluğu, “Değildi” der. Hele ki Quaresma’nın rakibinin bacağına arkadan basıp sarı bile görmediği pozisyon da hatırlanırsa, hakkaniyet ölçüsünün kaçtığı rahatlıkla söylenebilir.
İkinci devre Beşiktaş, penaltı tartışmalarını gölgede bırakacak kadar gol şansı buldu fakat başta Gomez olmak üzere, kimse gününde değildi. Gomez, milli davet aldıktan sonra son vuruşta sıkıntı yaşar oldu. Bursa’da da problemliydi.
Güneş, Kerim’i zamanında alırken Tosun’da gecikti. Dün sahanın en iyisi Quaresma’ydı. Gomez atsa, Portekizli maçı en az iki asist ve arkadaşları da paylaşımcı olsaydı bir golle geceyi kapatabilirdi.
‘DERSİMİZ KAÇAN GOLLER’ DEMELİ
Güneş, bu hafta içinde Ümraniye’deki idmanlarda muhtemelen “Evlatlarım dersimiz kaçan goller” diyecektir. Hakikaten böyle de gol kaçırılmaz ki! Zira, Sivas, siyah beyazlıların hovardalığını cezalandıracak önemli fırsatlar da buldu.
Her şey bir yana, Beşiktaş, para harcayıp kombine alan taraftarına da, decoderciye de veya kahvede maçı izleyen tarafsız birine de harcadığı parayı helal ettiren maçlar oynuyor. Diğer rakipler hâlâ daha bilmem kaçıncı haftada ‘keyif verme’ sözü verirken, Şenol Güneş’in ekibi keyfi oynadığında dahi sezon başından beri keyif veriyor...
Paylaş