Paylaş
Akıl, izan, etik ne varsa, hepsi de ligin pazardan itibaren tatil edilmesini gerektiriyordu. Ne var ki bu vahim olayda da yine ‘idare’ etme yolu seçildi. Sadece gelecek haftanın maçları ötelenerek tepki gösterildi.
‘Taraftarı gözünden okuyan’ süper kameralara rağmen bir grubun ettiği küfürler yine ‘sıra dayağı’ kafasıyla koca bir tribüne uygulanınca Beşiktaş, Başakşehir’in evinde ev sahibi olarak yarım yamalak tribünler önünde sahaya çıktı. Havadaki ‘barut kokusu’ yetmezmiş gibi, bir de karla karışık yağmur...
Bilic, eldivenleri Günay’a stoperdeki bir kontenjanı da Sivok’a verip sürpriz yaptı. Oyuna iyi başlayan ve pozisyonlar bulan Başakşehir olsa da, dakikalar ilerledikçe Beşiktaş, rengini belli etmeye başladı. Özellikle Sosa ile iki mutlak fırsattan yararlanamadı.
BA’NIN AYAĞI DEĞSİN Kİ
Bilic, 60’ta Oğuzhan ve Cenk Tosun’u oyuna alıp, orta sahayı Başakşehir’e verdi. Sahaya çok iyi yayılan ve kontraya da iyi çıkan Avcı ekibine karşı Hırvat hoca yüksek bir risk aldı. Zaten bu nedenle maç adeta ‘atan kazanır’ atmosferine büründü. Gol vuruşlarında iki taraf da becerikli olsa ortaya pekala 6-5’lik Karşıyaka-Adana Demirspor maçının Süper Lig versiyonu çıkabilirdi fakat kaleciler dün günündeydi.
Futbolun gündemden düştüğü bir günde Beşiktaş, sessiz sedasız zirvede büyük yara aldı. Peki gollük vuruşlar yakaladığı halde neden galip gelemedi Kartal? Çünkü o vuruşların hiç birinde Demba Ba’nın ayağı yoktu. Son 8 lig ve Avrupa maçında olduğu gibi...
Bu takım, Ba attığı ve Töre de desteklediği için buralara kadar geldi. İkisi durursa Kartal, havalanamaz. Olcay’a söylenecek çok şey yok. Dünün tek kazancı Günay ve geri dönen Sivok. Ba, ancak penaltıdan atabilirdi ama Kalkavan, Yalçın’ın kollarını açmasını nizami(!) bulunca o şans da oluşmadı. Artık ‘hava kurşun gibi ağır’ Beşiktaş için...
Paylaş