Paylaş
ŞAMPİYONLUK mücadelesi veren takımlar için ligin ikinci yarısı aynı zamanda ‘psikolojik savaş’a sahne olur.
Özellikle geride olan takım, rakibini polemiklerin içine çekip sahaya yönelmiş olan konsantrasyonunu bozmak ve sinirlendirmek ister.
Şenol Güneş’i, onca tecrübesine rağmen, sinirlendirecek bir çok olumsuzluk yaşandı ligin ikinci yarısında.
Güneş, açıkçası devreyi lider bitirmenin keyfini süremedi.
İki maçı kar muhalefetiyle karşılaştı, satılmasını istemediği Ersan Gülüm, Çin’e gitti, Rhodolfo sakatlanıp sezonu kapattı, iki yeni stoperini ertelenen maçlarda oynayamayacak ve nihayetinde Marcelo da kırmızı kart görüp kritik Başakşehir maçında forma giyemedi.
Kabul ama liderlik de bu anlarda lazım.
SUSMAK DA İYİ BİR CEVAPTIR
Güneş, çarelerini Ümraniye’de arayıp, dışarıya gerginliğini belli etmeyecek.
Fakat bunu pek başarmış görünmüyor ve eminim Samandıra, onun bu ruh halinden memnundur!
Takımın eksikliklerine dair serzenişler bir yere kadar tamam ama kupadaki Konya maçıyla birlikte başlayan ve Başakşehir ile devam eden hakem tartışması, bence Beşiktaş’ın lehine değil.
Üstelik bunu en iyi bilen kişi de o.
2010-11’de F.Bahçe’nin hocası Aykut Kocaman’ın “Trabzonspor’un penaltıları incelenmeli” diye ortaya attığı psikolojik harp topuna Güneş, ayak uzatıp, rakibinin taktiğine yenik düşmüştü. Oysa susmak en iyi cevap olacaktı.
PEREIRA ŞARTLANDIRIYOR
Pereıra, kötü oynadıkları veya puan kaybettikleri her maçtan sonra “Şampiyon olacağız” diyerek, hem gündemin değişmesini önlüyor hem de oyuncularını şartlandırıyor.
Güneş ise, hakem tartışmasını sıcak tutarak, oyuncularına mazeret üretiyor.
Haklı olunsa bile, “Hakkımız yeniyor” psikolojisi bir zehirdir ve camiaya sirayet etmemeli.
2-0’dan 2-2’ye gelen ve galibiyet kadar önemli Başakşehir maçından sonra sosyal medya “Şampiyonluğumuz engellenemez” mesajlarıyla dolup taşıyordu.
F.Bahçe’ye de sataşan Güneş’in psikolojisi de muhatap almadığını söylediği sosyal medyadakilerden pek farklı değil.
Elbet bu da iyi bir şey değil....
Paylaş