Paylaş
Beşiktaş’ta bir şeyler oluyor. Öyle ki bunu Orman-Güneş ortak basın toplantısı bile örtemiyor.
Son 4 sezonun en kötü devrelerinden biri oynandı Vodafone Park’ta. F.Bahçe’ye kupada, Antalya’ya ligde kaybederken dahi bu kadar çaresiz olmamıştı bu takım.
Oyuncular iki pas yapmaktan ve topu kontrol etmekten aciz. Fiziksel olarak da, ruhsal olarak da büyük bir çöküş var.
Beşiktaş’ın zinde, toplu ve topsuz olarak süratli, alanı mükümmel kullanan ve bir kuş sürüsü gibi hücuma çıkan Genk karşısında devreyi sadece 1-0 geri kapatması sevineceği tek şeydi.
Siyah beyazlılar hücuma geçmeye teşebbüs ettiğinde genelde şöyle bir görüntü oluştu: 7-2-1! Çünkü kimse hücumun başarılı olacağına inanmadığı için, biraz sonra geri dönecek topa karşı savunmada kalmayı önceliyordu.
Hücum dediğim de Larin’e rastgele atılan uzun toplardan ibaretti. Kanadalı, sırtı dönük top alamadığı gibi rakip stoperlerce hep ezildi. Bir tek Gönül’ün iyi niyeti ve Quaresma’nın zorlamasıyla olacak iş değildi. Soldaysa Caner, rakip karşısında darmadağın oldu. Lens yine yalancı bir futbol oyandı. Bir vakitler ‘maestro’ payesi verilen Oğuzhan için üzüldüğümü söylemekten başka bir şey diyemiyorum.
Öyle anlar olduki Beşiktaş, yumruk yemekten yorulan boksör gibi rakibine sarılıp nefeslenmeye çalıştı. Savunmada, orta alanda ve ileri uçta omurga oluşturacak kaliteli oyuncu kalmayınca Beşiktaş, bu vasat hallere düştü.
Dün siyah beyazlı futbolcuların, teknik heyetin ve taraftarların en mutlu olduğu düdük, ilk devreyi bitiren düdük oldu. İlk 45’teki durumu esasen en iyi taraftar yaptığı şu tezahüratla özetledi: “Söylesene Şenol Hoca bu takım niye oynamıyor?” 7 yıl öncesine dönüş tezahüratı...
HEM AVRUPA HEM LİGİ YÜRÜMEZ
GEÇEN sezonlarda yedek kulübesinde birçok seçeneği bulunan Güneş, dün yapabileceği tek hamleyle ikinci devreye başladı: Larin çıktı, Love girdi. Evet, oyunun karakteri değişti; Beşiktaş daha çok topla oynamaya ve biraz daha takım gibi rakip alana gitmeye başladı. Fakat oyunun bu formu almasına asıl karar veren Genk’ti. İlk devre oyun Beşiktaş yarı sahasında oynandığı halde rahat şekilde boşluk bulan Genk, 2. yarı Beşiktaş’a müsade edip kontraları tercih etti. Ve dakikalar ilerledikçe Beşiktaş, tahta kılıçlarla savaşmaya çalışan bir askere dönüşürken, Genk her istediğinde pozisyona girdi ve nitekim 69’da 2-0’ı da bulup maçı bitirdi.
Love’ın golü taraftarı maça ortak etti ama takımı edemedi. O yüzden arkasından yenilen 2 gol sürpriz değil. Çünkü fiziksel ve zihinsel anlamda yetersiz olunca motivasyon da işlemiyor. Fiziksel güç esasen ayağınızdaki topu koruyabilme gücüdür.
Güneş balçıkla sıvanmaz. Beşiktaş’ta kimyasal bozulma gün geçtikçe artıyor. Bu takım bu haliyle hem Avrupa hem ligde yürüyemez. Seçimini ligden yana kullanmalı. Bu çöküşün bari böyle bir yararı olsun.
NEDEN MAÇ ÖNCESİ KONUŞTUNUZ?
TAKIMLAR, maçtan önce en azından 24 saat dünyayla ilişkilerini kesip konsantre olmaya çalışır? Beşiktaş, çarşamba ne yaptı? Başkan ve hocası medyaki iddialara cevap vermekle meşgul. Günler torbaya mı girmişti, anlayamadım! Siz ne söylerseniz söyleyin kamuoyuna en iyi cevabı sahadaki futbolcunun hali vakti verir... Ve Beşiktaş takımı “Sorun var” diyor.
MAÇIN ADAMI: Ndongala
Paylaş