Fırat Aydınus'un tilkileri

Sahada o adaleti hakem, dışında da TFF sağlamakla mükelleftir.
Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde hakem, ne Emenike ne de Emre-Bilic kavgasında oyunun gerektirdiği adaleti tesis etmedi.
Aydınus, kuralları işletip Emenike’ye gösteremediği kartı, hiç değilse, “Lefter’in, Can Bartu’nun ve Fikret’lerin giydiği formayı böyle çıkarıp, gidemezsin” diye gösterebilirdi... Derdim Emenike’nin kart görmesinden ziyade, hakemin kafasının nasıl çalıştığına anlatmak. Yoksa, Bilic’in yerinde olsaydım moralmen çökmüş Emenike’nin 90 dakika sahada kalmasını isterdim.
Kafası 40 tilkiyle işgal edilmiş Aydınus, vaziyeti idare etme zihniyetiyle, sürekli rakiple uğraşan Bilic’i de sulh sağlanmışken kopup gelen Emre’yi görmezden geliyor. Aynı Aydınus, arkası dönükken Caner’i atmıştı ama! Ve sonrası ‘asırlık’ kulüplerin, ‘günübirlik’ vasat kaset savaşları...

YEDEK KULÜBESiNDEKi KADER ADAMI!

Futbolun hasat mevsimi sonbahar değil, ilkbahardır. Ancak bu bahar, ektiklerinizi biçemediğinizde hazana dönüşür. Beşiktaş, Liverpool’u eleyince Avrupa’da rekolte beklentisini yükseltti fakat Brugge dolusu yaprakları çürüttü! Yine de temmuzda Şampiyonlar Ligi ön elemesiyle başlayan maratonunu başarılı buluyorum.
Geriye kaldı Süper Lig... İkinci sıradaki Beşiktaş, bu noktaya hiç derbi kazanamadan geldi. Oynayacağı bir tek Galatasaray derbisi kaldı. Ligin ilk devresindeki performansını tekrarlarsa Beşiktaş, pekala ‘Anadolu’dan alacağı puanlarla mutlu sonu görebilir. Şampiyon adayı olarak TT Arena’ya gidebilirse belki hem derbi hasretine hem de şampiyonluk hasretine birlikte son verebilir.
Bu ihtimaller Slaven Bilic’in performansına bağlı. Liverpool maçlarını hariç tutarsak, Eskişehir maçından beri takımın en formsuz ismi Hırvta. Gerek sistem değişikliği, gerek oyuncu rotasyonu ve daha da önemlisi maç esnasındaki ‘müdahalesizlikleri’yle Beşiktaş’ın büyük avantaj yitirmesine neden oldu.
Brugge’ü 4-4-2 ile vurmaya çalışan ancak sistem işlemediği halde ısrar eden Bilic’in, Meireles ve Kuyt’ın çıkmasıyla orta alanı zayıflayan Fenerbahçe’ye karşı neden bu formata dönmediği formsuzluğunun en bariz göstergesiydi.
Kalan 9 maçta Beşiktaş’ın kaderini sahadaki oyunculardan çok kenardaki Bilic belirleyecek. Elbette gelecek sezon kulübede olup olmayacağını da...

BİR TEK SIVOK’A MI MUCİZE iLAÇ YOK?

Siyah beyazlılar, sezon başında sözleşme imzalandığı halde Yalçın’ı rencide ederek göndermişti. Peki Beşiktaş, şu son düzlükte en büyük sorunu nerede yaşadı? Stoperde! O beğenilmeyen Yalçın olsaydı, hiç değilse Necip’in şu iki maçta düştüğü müşkül durumlar yaşanmazdı. Ya Sivok? “3 ay sahalardan uzak kalacak” denilen oyuncuyu iki günde maça yeştiren Beşiktaş’ın doktoru, Çek Milli Takımı’nın stoperi Sivok’u bir türlü iyileştiremedi! Kabahat kimin bilelim. Franco, Ersan ve Necip çuvalladığında, gözler hep Sivok’u aradı. Yedek kulübesinde Sivok’un olması fena olmazdı, sanırım!..

SİYAH: Bilic’in bir derbiyi daha yenik kapatması.

BEYAZ: Günay Güvenç amatör ruh taşıyan gözyaşları.