Paylaş
Gol de olsaydı zaten ‘dört dörtlük’ olacaktı. Kanatları iyi kullandı, göbekten iyi gitti ve kaleyi her gördüğünde de şutunu eksik etmedi. Tüm bunların sonucunda gol pozisyonları da buldu ama sevinç yaşayamadı.
Mustafa Denizli, dün akşam yorumcu olsaydı “Galatasaray oyuna böyle devam edemez. Mutlak surette bir şeyler yapmalı ve daha ısırgan olmalı” derdi. İlk 45’te sahanın en iyisi Muslera’ydı. Bir yandan toplar çıkardı diğer yandan da Galatasaray defansı ve orta sahası her sıkıştığında yüzünü ona döndü. Takımın hem kalecisi hem de ön liberosuydu. Denizli, Beşiktaş’ı yormak istemediyse şayet sahada Galatasaray diye bir takım yoktu.
Zira pozisyonu geçtim, sarı kırmızılı ekibin doğru düzgün atağı bile yoktu.
TOLGA’DAN TARAF
Beşiktaş’ta herkes iyi bir devre çıkardı. İkili mücadelelerde hep galip gelen iki beki de hucuma çok iyi katıldı. Quaresma, taşıdığı topların yanı sıra özverisiyle de biraz daha öne çıkan isimdi.
Evet, Denizli takımını daha agresif şekilde ikinci devreye başlattı. Ancak, Aslan’ın golü değişen oyun yapısından dolayı gelmedi. Günay öyle bir gol yedi ki Tolga Zengin için perşembeden bu yana yapılan tüm tartışmları çöpe attı. Futbol da hayat gibi hepimize ders verdi ve Tolga’nın tarafını tuttu. Tolga, kalesini hiç terk etmediği için topun ağzına konulmuştu ve dün gece Günay ise, kalesini terk edip ıska geçtiği için golü yedi!
Gomez’in hemen cevap vermesi Günay’ın olduğu kadar tüm takımın da şansıydı. Adil olan da buydu. Güneş’in yedek silahları kuşkusuz Denizli’den daha üstündü.
Nitekim sonucu da bu belirledi. Güneş, çok iyi bir zamanlamayla Kerim’i aldı. Takımın güçten düşer gibi olduğu anda Kerim can verdi. Töre’nin golünde de hazırlayıcıydı zaten.
DİNLENDİR HOCAM
Galasaray, ikinci devre biraz daha ataktı ama sadece o kadar. Olcan’ın vuruşu dışında kayda geçer bir pozisyonu yok.
Beşiktaş, kendisinden iki gün fazla dinlenen Galatasaray’ı resmen sahadan sildi.
Derbiyi adeta bir idman maçına çevirdi. Fırsatların yarısı gol olsa fark daha fazla olurdu. Derbilerde ikide iki yapan Güneş’e özel bir tebrik şart. Tüm siyah beyazlılar iyi oynadı ancak özellikle ikinci devredeki Oğuzhan da nazar boncuğunu hak etti. Atiba için ne söyleyeyim ki... İki hafta önce hakkında yarım sayfa güzelleme yazdı. Ekleyecek sözüm yok!
Sosa ilk defa Necip’e 60’larda değil de son üç beş dakikada bıraktıysa demek ki Arjantinli de pekiyi hak etmiş. Bu takım artık şampiyonluğun kokusunu aldı.
Rakipleri gibi kötü değil iyi oynarak kazanıyor üstelik.
Şenol Güneş, Türkiye Kupası’nı yedeklere devredip as ekibini biraz dinlendirmeli.
Paylaş