Burak vardı da Denizli mi oynatmadı

Ama öyle olmadı.

Bu iddiayı öne sürerken açıkçası Galatasaray’ın kadrosundaki zihinsel ve fiziksel zaafları gözardı etmiş, Denizli’nin tecrübesine güvenmiştim.

Gelinen noktada ise, Denizli’nin arkasını dönüp bakmaya korkacağı bir yedek kulübesi var.

Lig yarışından kopan sarı kırmızılıların tutunacağı en önemli dal UEFA Avrupa Ligi. Lazio ile oynanan son 32’nin ilk maçında alınan 1-1’lik beraberlik sonrası Denizli’nin kadro tercihi yerden yere vuruldu.

Denizli neden 5 stoperle oynamış?

G.Saray’ın kadro yapısına bakıp bu tercihi anlamaya çalışacağız ama kestirmeden Süleyman Demirel’e gönderme yaparak şunu söyleyeyim:

Burak Yılmaz vardı da Denizli mi oynatmadı?

MELO’NUN HAGİ’Yİ BİLE AŞMAYA ADAY BOŞLUĞU!

G.SARAY, Lazio’yu yenseydi şimdi Denizli’nin dehasını konuşacaktık!

Ama avantaj yakalanamadığından tercihlerini sorgulanıyoruz.

Bu bir klişedir.

‘Günümüz futbolu’nda oyuncuların çok mevkili olması makbuldür.

Denizli’nin Lazio karşısında görev verdiği 5 stoper Koray, Denayer, Chedjeou, Hakan Balta ve Donk.

Bir çok kritik maçta stoper oynayan Balta’nın sol bek olduğunu söylemeye luzüm yok.

Denayer, daha önce de sağ bek oynadı ki maçın en başarılı isimlerindendi.

Koray’ın da Semih’i arattığını söylemek pek olası değil, kaldı ki Semih’in bireysel hatalarını nedense görmezden geliyoruz.

Mesele hâlâ daha Melo! Onun boşluğu neredesye Hagi’ninkinden büyük olacak!

Sezon başından beri gösterilen alternatiflerden biri de Chedjou değil miydi?

Milli takımdan da alışık olduğu bir pozisyondur defans önü.

Donk’un evveliyatı stoper olsa da Rıza Çalımbay kendisini önde kullandığı için hayran kaldık.

Yani stoper denilen adamların aslında yabana atılmaz bir ikinci mevkileri var...

DENİZLİ demek ‘hücum futbolu felsefesi’ demek. Tamam ama bu bir ‘akılsız felsefe’ de değildir. Misal 80’lerdeki millilerin 8 yemesini yadırgamazdık ama bugünkünü yadırgarız çünkü artık kaybedecek çok şeyimiz var. 

SORUN SELÇUK İLE BAĞLANTININ KOPMASIYDI

BİR İtalyan ile eşleştiğimizde derhal “Sert takımdır” diyen bizlerin ortalama 12 bin kilometre yapan Lazio karşısında Emre ve Bilal’li nispeten yumuşak bir orta alanla sahaya çıkmayı beklemek ne kadar akıl kârı?

Özellikle de Emre, ‘koca bir hayal kırıklığı’ değil mi, Terim’den beri?

Bir ‘Serdar Özkan olmamışlığı’dır ki Arda Turan da kızar ona. En çok Bilal için hocayı eleştirebilirim.

Zira ben Denizli ile Bilal’in bir ‘Yusuf Şimşek ikinci baharı’ yaşayacağını umuyordum.

Bilal, hücum gücüyle, varsayılan savunma zaafiyetini de bertaraf edebilir.

Denizli’nin tercihlerinde Lazio’nun boyu da etkili oldu ama yine de golü kafa vuruşuyla yedi; bir kaç da tehlikeli kafa topu verdi rakibe.

Sneijder geldikten sonra Selçuk’un ön taraftan uzak kalması az eleştirilmedi.

Lazio maçında ise öndeydi ama bu kadro ve taktik, 4 gün çalışılsa da sahaya tam yasıyamadı.

Çünkü Chedjou, haddinden fazla geriye yaslanınca Selçuk ile mesafe uzadı.

Donk’un top kayıpları da Sneijder ve Podolski’yi geriden top çıkarmaya zorladı.

Sonuçta da ‘ön taraf’, öne gidemedi!

Golün Donk’un asistiyle Sabri’den gelmesi de esasen Florya’daki senaryonun yanlış olmadığını gösterdi.

Yadırganması gereken ‘Avrupa Fatihi’ etiketli bir takımın daha 21. dakikada yediği golle uzun süre oyundan düşmesiydi.

SELÇUK-Sneijder aksının en büyük tamamlayıcısı olan Burak Yılmaz’ın olmadığı, nispeten çare olabilecek Sinan’ın sakat, Umut’un formsuz olduğu bir kadro, İtalyan savunma kültürüne karşı kaç gol atmalıydı.

5 MAÇTIR FOTOKOPİ GOLLER YEDİK!

Denizli, son 5 maçta yan toptan gol yediklerini belirterek “Milinkovic ayağını yerden kesmeden golü attı” dedi.

G.SARAY’ın Avrupa Ligi son 32 turunda 1-0 öne geçtiği maçta Lazio’dan yediği beraberlik gol Mustafa Denizli’yi kızdırdı.

Çünkü Aslan bir kez daha bir yan top golü yedi.

Stoper özellikleri baskın 5 defansçıya rağmen yenilen gol Denizli’nin takımı özel olarak uyarmasına neden oldu.

Tecrübeli hoca, son beş maçta birbirinin kopyası goller yediklerini söyledi.

BU KADAR BASİT GOL YEMEMELİYİZ

Kayseri maçından itibaren yan top golü yediklerini ve bunun ligde 8 puana malolduğunu anlatan Denizli, söz konusu golleri arka arkaya takıma izletti.

Denizli, “Böyle basit goller yememeliyiz. Milinkovic neredeyse ayağını yerden kesmeden gol attı” dedi.