Paylaş
Belçika da aksine kendi liginden sadece üç personele 2014 pasaportu verdi...
Marc Wilmots, attıkları gollerle Cezayir maçını çeviren ‘yedek kuvvetler’ Mertens ve Fellaini’yi ilk 11’de başlattı ki ilk 45’te Belçika namına tahtaya yazılan tüm kritik pozisyonlarda Mertens vardı.
De Bruyne’ın ters toplarında Mertens sağ çaprazdan Rus kalesini tehdit etti ama yine de Belçika’nın ‘yüzde yüzlük’ pozisyonlar yakaladığını söylemek güç. Aksine, yerden oynayan Ruslar, çok canhıraş görünmeseler de kaleyi görür görmez şutlarını esirgemediler. İlk bölümde Ruslar gole daha çok yaklaşan taraftı.
HAZARD UYANINCA
GALİBİYETE ihtiyacı olan Ruslar, ikinci devre topu tekellerine aldı. Pas trafiği gibi koşu mesafesini de artırdılar. Fakat tüm bunlar biz izleyenlere pozisyon zenginliği olarak dönmedi. 80’e kadar geveleyip durdular. Capello’nun Dzagoev ve Kerzhakov hamlelerinde geciktiği açıktı.
Nihayet üçüncü bölgede çektikleri kabızlığın faturasını sahanın en yaratıcı ismi kesmeye karar verdi. Son 10 dakikada sahneye çıkan Hazard, önce golün sancılarını çektirdi ardından da Origi’ye ‘al da at’ asistini yaptı.
KUSURU GİDERDİ
MARC Wilmots, Cezayir’i olduğu gibi Rusya’yı da yüzünü döndüğünde kendisine huzur ve güven veren yedek kulübesi sayesinde devirdi.
Romelu Lukaku’ya 57’de neşteri vurup Divock Origi’yi, ilk devrenin en iyisi olan ama ikinci devre kaybolan Mertens’i de 75. dakikada yanına alıp Mirallas’ı sahaya sürdü.
Mirallas, direkten dönen serbest vuruşu dışında tempo da yaparak Rusların hakimiyetini kırmayı başardı. Golü atan Origi de bitirici vuruş kusurunu giderdi. Belçika’nın en büyük avantajı eşdeğer oyunculardan oluşan kadro yapısıyla teknik adamına rotasyon ve maçı çevirici hamleler yapma olanağını vermesi... Takımın en büyük ‘Origi’nalliği de işte bu...
Paylaş