Paylaş
Koltuğu devraldığı Dursun Özbek’in akıbetine uğradı bir nevi. Şimdi 30 gün içinde seçim yapılması gerekiyor ancak yönetim yargıya başvuracağını açıkladı. Ne olacağını göreceğiz. Fakat şu “Binlerce oyla seçildi birkaç yüz oyla ibra edilmedi. Böyle şey olmaz” türünden eleştirilere katılmıyorum. Genel kurulların duyurusu yapılıyor. Artık burada sorumlu davranması gereken üyelerdir. Bu konuda tüzükte değişiklikler yapılabilir.
Mesela; İbra oylamasında üye tam sayısının yarısının 1 fazlası şartı aranır” denilebilir. î“Üst üste iki genel kurula katılmayan üyelerin üyeliği düşer” denilebilir. Özellikle ikinci madde üzerinde durulmalı. Böylece daha yüksek katılım sağlanır. Üyeler şunun farkına varmalı: Mali ve idari genel kurullar seçimli kurullar kadar önemlidir. Her şeye rağmen ister divan kurulu, ister mali ve idari kurul ve isterse de olağan/ olağanüstü kurullar olsun, Galatasaray’ın kurulları bence Beşiktaş ve Fenerbahçe’ye de örnek olmalı. Çünkü Galatasaray kurulları hakikaten yönetimin başında Demokles’in Kılıcı gibi sallanıyor. Faruk Süren gibi tarih yazan bir efsanenin de gözünün yaşına bakmıyorlar, liseli Dursun Özbek’in de...
3 yıllığına seçilen başkanın koltukta 3 gün kalması bile garanti olmuyor çoğu zaman. Bunun en büyük dayanağı da başkanlık değişimlerinin şampiyonluk yarışını etkilememesi. Bunun için elimizde 3 örnek var. Şampiyonluk yarışı esnasında başkanlar değişmiş ama sarı kırmızılılar sezon sonu yine de ipi göğüslemiş... 2001-02: Mehmet Cansun-Özhan Canaydın 2013-14: Ünal Aysal-Duygun Yarsuvat-Dursun Özbek 2017-18: Dursun Özbek-Mustafa Cengiz Bu sezon da sonuç değişmezse, hiç şaşırmam... Yani kaos olarak nitelendirilen bu başkan çelmeleri, bilakis Galatasaray’ı şampiyon bile yapıyor! Her şeyden önce Galatasaray’ın aylık divan toplantıları bile seçimli genel kurul havasında geçiyor. Kürsüye çıkıp konuşan üyelerin eleştirileri camia ve yönetim üzerinde oldukça etkili oluyor. Yani divan, yönetimi zinde tutuyor. Ve kulüp bakkala para ödeyemez halde olsa bile birden fazla aday çıkıp başkanlığa talip oluyor. Diğer ezeli rakiplere bakın bir de...
28 Nisan 2018’deki Fenerbahçe Divan Kurulu’nda başkan adayı Ali Koç “Başkanımızdan sonra konuşmak olmaz” demişti. Beşiktaş’ta mevcut yönetim yılda 4 kez divan toplantısı yapılmasını çok bularak 3’e düşürttü. Yapılan divanlarda da BJK TV sadece başkanın konuşmalarında canlı yayına geçiyor! Oysa herkes “Eleştiri bizim günlük ekmeğimizdir” diyen Maxsim Gorki’ye kulak vermeli. Zira eleştiri geliştirir. Ama bu sözlerin kulüp başkanlarının umurunda olduğunu pek sanmıyorum. “Ne diyor bu yahu” dediklerini duyar gibiyim. O yüzden de bir çoğunun batma noktasına gelmesi şaşırtıcı değil!
AVCI RONALDO MU OLACAK MESSI Mİ?
Milliyet Spor Ödülleri gecesinde sevgili Didem Dilmen ile Abdullah Avcı’yı ayak üstü biraz sıkıştırdık. “Şampiyon olsanız da olmasanız da bir süreç tamamlanacak. Abdullah Avcı, Ronaldo gibi mekân mı değiştirecek, yoksa Messi gibi aynı mekânda mı kalacak ” diye sordum. Hoca tebessüm etti önce ve “Bunu uzun uzun konuşmalı. Başka bir şeyin de mümkün olduğunu göstermek istiyorum. Bir yapıyı geliştirip büyütmeyi...” Avcı’nın sözünü ettiği Başakşehir elbet. Niyet okuma olacak biraz ama bence Avcı, Başakşehir’de kalması gerekirse, bunun için kendisini de ikna edecek bir felsefe yaratıyor bu sözlerle. Büyükler defteri kapalı değil.
YARGIDAN BEŞİKTAŞ MUHALEFETİNE KÖTÜ HABER
Beşiktaş’ta muhalefet adayları boy göstermekte çekinceli davranıyor. Bunun iki temel nedeni var: ì YARISINDAN fazlası kısa vadeli olan 2 milyarı aşan borç yükü.
Aidatları toplu olarak ödendiği iddia edilen 5 bin 268 üye... Maddi sorunlar malum. 31 Mart’a kadar futbolculara ödenmesi gerek 16 milyon Euro borç var. Eylül ayına kadar ödenmesi gereken rakamsa, bugün itibarıyla 51 milyon Euro. Elbet yaz transfer döneminde bazı oyuncularla belki yeni anlaşmalar yapılarak yollar ayrılır ve bu sayede külfet biraz düşebilir. Muhaliflerin en çok şikâyet ettiği 5 bin 268 üye konusu mahkemeye taşınmıştı. Ne var ki istediklerini alamadılar. Mahkeme, bu üyelerin mayıstaki seçimde oy kullanmaması için istenilen tedbir kararını reddetti. Bir sonraki duruşma temmuz ayında! Yani temmuz muhaliflerin istediği karar çıksa bile bu dönem için işe yaramayacak. Bu üyelere dair tedbir kararı konulsaydı, muhalefetten bir çok yeni aday daha çıkacaktı.
Paylaş