Paylaş
Yorgun ve eksik Kartal’ın rakibi Antep’ten ziyade, patlama yapmış rakiplerin oluşturduğu psikolojik baskıydı. Bununla baş edip edemeyeceği Beşiktaş, adına ilerleyen haftalar için de belirleyici olacaktı. İlk on dakika biraz daha dikkatli olsa Beşiktaş da maçı erkenden koparabilirdi. Ne yazık ki son vuruşlarda çokça yanlış veya etkisiz vuruş yapıldı.
Cenk’e de pozisyon ısmarlayan çıkmadı. Antep dengeyi kurduktan sonra Kartal sadece Atiba ile karşı koymakta zorlandı ilk savunma cephesinde. Töre, oyunu ‘halı saha formatı’na dönüştürdüğünde çekilmez oluyor. Şenol’a attığı dirseği cezasız bırakan hakemlere baklava ısmarlasa yeridir (!)
Toplamda ilk 45, boşa harcanan bir devre oldu.
BILIC’İ YADIRGIYORUM
BEŞİKTAŞ, ikinci 45’e ‘papuç pahalı’ canhıraşlığıyla başladı. Forvet arkası dörtlüsü hucumda uyum sağlayıp Antep kalesini ablukaya aldı. Oğuzhan’ı attığı golden ziyade, gole giden taç atışındaki klas hareketlerinden ötürü alkışlıyorum. Bilic’i ise yadırgıyorum, santra bile yapılmadan Ozi’yi kenara aldığı için.
Demba’nın farkı Tosun, maçı bitirecek golü kaçırdığında bariz şekilde görüldü. Beşiktaş, bu sezon buraya kadar Ba’nın net vuruşlarıyla geldi. Bilic, Kerim’i sahaya sürdü ama kafasından geçenler yansımadı. Sahaya
en iyi yansıyan Atınç’tı: Mükemmeldi.
Başa dönersek... Beşiktaş, dikiz aynasında görünen ezeli rakiplerinin meydan okumasına 1-0 kazanarak cevap verdi ki bu tek gol öyle kritik ki 4’ten de 5’ten de daha büyük!
Paylaş