Paylaş
BEŞİKTAŞ, Slaven Bilic’i tartışıyor.
Ligde geri sayıma geçilmişken Hırvat hocanın yeterli olup olmadığı ve sezon sonundaki akıbeti, şampiyonluk yarışının da önüne geçti.
Öyle ki siyah beyazlılar, Emre Belözoğlu’na kızarken bile bir parantez açıp “Ama Bilic de hatalı” diyebiliyor.
Rock’çılığı, küpesi, beresi, avukatlığı ve komünistliğiyle geçen sezona şampiyonluklar yaşatmış bir teknik adam kadar sıkı bir giriş yapan Bilic, özellikle kritik maçlarda ve derbilerde aldığı yenilgilerden sonra ‘şüphe’ler uyandırmaya başladı.
‘İlk senenin günahı olmaz’ diyenler de bu sezon fatura kesmekten imtina etmiyor.
9 hafta kala şampiyonluk iddiası süren, temmuzda başlayıp marta kadar süren ve içinde Liverpool zaferi olan bir Avrupa macerasına rağmen, Bilic, “Acaba” dedirtiyor; gelecek için...
KORİDORLARDA BİR FOTOĞRAFIM BİLE YOK!
Esasen Beşiktaş, iki sezondur Bilic’e yatırım yapıyor! Şayet onun ayrılma planı yoksa, tam meyvelerin alınacağı bir dönemde onunla yolları ayırmak hata olur.
Zira iki sezonda edindiği tecrübelerin bir karşılığı olmalı. Bilic’e karşı son dönem ben de lafımı esirgemedim.
Fakat önceki gün BJK TV’de Beşiktaş’ı takip eden muhabirlerle katıldığım program epey ufuk açıcı oldu. Bildiğim ama es geçtiğim bazı konular üzerinde yeniden düşündüm.
Milliyet’ten Serdar Sarıdağ, “Bilic, İngiltere’ye giderse Beşiktaş, bonservis bedeli almalı.
Çünkü Hırvat hoca burada o kadar şey yaşadı ki Beşiktaş yetiştirme parasını hak etti” dedi. İroni olsa da bence çok doğru bir tespit.
BJK TV muhabiri Sercan Dikme’nin anekdotu da çok çarpıcıydı: “Bu takım iki sezondur başka futbolcuların fotoğraflarının asılı olduğu koridorlardan geçip sahaya çıkıyor.”
Ve Olimpiyat’ın soğuk betonuna karşı oynuyorlar. Bilic’in iki sezonda yaşadıklarının bir listesi burada. Neler çekmiş neler!
‘ÇETE’YE KREDİ VAR ONA YOK MU?
Bilic,“Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var” diyerek, Premier Lig’e giderse, orada ligin tozunu atabilir.
Ama hayır, Bilic gitmemeli.
En azından bir sezon daha Beşiktaş’ın başında kalmalı. Statsızlığın iki sezondur ceremesini çeken Bilic’in yeni statta bu takımın başında olma hakkı var. ü,
70 bin ‘yığma’ taraftarla değil, 40 bin ‘semt çocuğu’nun desteğiyle bir derbi oynama hakkı da var.
Evet, bu takımın ve Bilic’in, Liverpool zaferiyle süslenmiş bir koridordan geçip, desibel rekorları kıran taraftarının önünde oynamaya hakkı var.
Pamuklara sarılan, Guti, Quaresma, Simao, Fernandes ve Almeida’dan oluşan ‘çete’yi şampiyonluk kazandırmadığı halde efsane mertebesine yükseltenler, Bilic’e de gitarıyla Vodafone Arena’da şampiyonluk kanseri verme şansını şimdiden tanımalıdırlar...
1- Hakem derbiyi tatil etti, taraftarı sahaya indi. Hükmen yenilgiyi tattı.
2- Taraftar sahaya atladı futbolcusunu tartakladı ama maç aynen devam etti.
3- Rakip oyuncu ikinci topu alıp oyundaki topa vurdu. Maç tekrar edildi.
4- Dört ayrı statta ‘ev sahibi’ sıfatıyla maçlar oynadı.
5- Futbolcusu, gittiği barda kurşunlandı.
6- Futbolcusu, silahlı bir adamla, milli takımdaki arkadaşlarının odasını bastı.
7- Sakallarını uzattığı için “5 ayda çöktü” haberlerine konu oldu.
8- Rakip oyuncu formasını çıkarıp gitti, kart istediği için o suçlandı...
AVRUPA FİNALİNDEN KÜMEYE
GEÇEN yıl 30 Mart’ta yerel seçimler vardı. Oyumu kullanıp Burhan Felek’e koştum çünkü Beşiktaş Kadın Voleybol Takımı, CEV Challenge Cup’ta Rus Odintsova ile şampiyonluk maçı oynuyordu.
Siyah beyazlı kızlar, maçı 3-1 kaybedip Avrupa ikincisi oldu. Aradan bir yıl geçti ve Beşiktaşlı kızlar ligde küme düştü! Böylesi bir ‘siyah beyaz çelişki’ kabul edilemez.
ACIBADEM MODELİ
Beşiktaş yönetimi, sponsorluk rekorları kırdı lakin kadın voleybolculara aynı desteği yaratamadı.
Oysa, kadın voleybolu sponsorların en çok ilgi duyduğu branşlardan ki her iki ezeli rakibin de sponsoru var.
Elbette sorun sadece para değil. Kadro ve teknik heyet problemleri de çöküşte büyük etkendi.
Yönetim, bir sponsor bularak F.Bahçe’nin daha önce Acıbadem ile gerçekleştirdiği modeli kurabilir.
KULÜBEDEKİ YALNIZLIK!
F.BAHÇE derbisindeki Emenike’nin forma çıkarması ve Emre-Bilic kavgasının görüntülerini herkes çok konuştu.
Benim dikkatimi çeken bir görüntü daha vardı. Başrolünde Hasan Çetinkaya olan.
Fenerbahçe, Sow ile 90’da golü bulduğunda fişek gibi yerinden fırlayıp soluğu sahadaki gol sevincinde alıyordu.
Bilic’in kulübesinde hem böylesine coşkulu hem de kendisini ve diğer yardımcılarını 4. hakem ve rakip futbolculardan uzak tutacak serinkanlı birine ihtiyacı var.
Paylaş