Paylaş
Dün ilk 45 bittiğinde sahadaki Beşiktaş, “Babel, Babel, Babel” diye bağırıyordu.
Onun yerine sahne alan Lens, ataklarda yoktu ama 2 gollük pozisyonu harcayan isimdi.
‘Lens modu’ diye bir şey var; dünya yıkılsa umurunda olmaz!
Akhisar, kendi yarı sahasında çift duvar örüp cepheden geçişleri kapattı. Duvara karşı gedikleri Tolgay aradı ama çok başarılı olamadı. Siyah beyazlılar topu çok yavaş ve ağırlıkla da yana doğru çevirdi.
Her şeye karşın biri penaltı olmak üzere, Beşiktaş, 4 pozisyon buldu.
Güneş, ikinci 45’e beklendiği gibi Lens’i çıkarmadı. Ancak Babel’i değil de oyuna Cenk’i alması benim için sürprizdi.
Güneş’in ekibi topu dolaşıma daha hızlı sokmaya başlayınca baskıyı artırdı. Akhisar, faullerde ‘ölü numarası’ yaparak, oyunu soğuttu. Hakem, bu tür hareketleri önleyeceğine maçın sonuna 7 dakika ekleyerek günah savuşturdu. Oysa Lukac’a o sarıyı daha ilk devre gösterebilirdi.
HİÇ HESAPTA YOKTU
Beşiktaş, dün Akhisar’ın göbeğini çatlatamadı. Çünkü Ege ekibi hep yerleşikken hücum yaptı. Sahte bir zaaf içine düşüp, rakibini hücuma teşvik edebilse, belki tek kale oynamasına lüzum olmazdı.
Dün kenarlara aktarılan toplar da genelde rakibe gönderilip heba edildi.
Quaresma, Talisca ve Atiba, kötü bir gündeydi.
Buruk, savunmada kalıp kontra klasiğini uyguladı, nitekim 3 pozisyonda amacına da çok ulaştı.
Beşiktaş, hayati 2 puan bıraktı. Akhisar ters gelen bir ekip olsa da dün için bu kayıp hiç hesaplanmıyordu. Galatasaray derbisine kadar puan kaybetmeden gitmeliydi. Sıfır kredi kaldı.
MAÇIN ADAMI: LUKAC
-BEŞİKTAŞ cephesinden bakınca zamanı çaldığı için dün gecenin en sevimsiz isimlerindendi. Ancak penaltı dahil, bir çok pozisyonu öldüren adamdı. Kenar toplarında hata yapmadı.
Paylaş