Beşiktaş şampiyon gibi oynarsa fark atar

 Ancak yeni Beşiktaş’ın oyun sistemi henüz oturmadı.

Bu Beşiktaş, şampiyon Beşiktaş gibi hızlı oynamıyor.

Hücumdaki rakipten topu kaptığında bitirci ataklar yapmıyor.

Evet, Caner ile Gönül geldi.

Fakat kanat montajı henüz tamamlanmış değil. Quaresma da frenliyor, ama Gönül de henüz F.Bahçe’deki Gönül değil.

Daha iyi olan Caner ise, Beşiktaş’ın hücum yapısını da değiştirdi.

KALEDE ROTASYON OLMAZ

 Misal Töre’nin aksine Caner ağırlıkla uzun top oynuyor.

Temel sorun, omurgada.

Rotasyon tamam, fakat kaleci bundan mümkün mertebe muaf tutulmalı.

 Güneş, risk alıp 1 numarasını seçmeli. 1 maç 11, 1 maç yedek... Kaleci böyle havaya giremez.

Tosic, iyi bir kesici, ama geriden iyi bir oyun kurucu değil.

 10 numarada ne Oğuzhan ne Talisca verimli olamadı.

İkisi sanki 4-4-2’yi zorluyor.

4-2-3-1 ile devamsa, bu ‘1’ kim olacak?

Tosun mu Abubakar mı? Güneş, golcü de netleşmeli.

Beşiktaş, geçen sezon kapanan rakiplere karşı dahi çok pozisyon üretti.

Akhisar’daysa pozisyonsuz 2-0 kazandı. Riekerink için Akhisar maçı iyi bir kopya olacaktır.

Peki Güneş’in kopyası? 

DERBİNİN ŞİFRESİ: TOPLA OYNAMA

 İLK 4 haftaDAKİ G.Saray, Güneş’e diyor ki: Sneijder ve Brumu’ya kilitle, Eren’e top gösterme...

Vodafone Arena’daki ilk derbiyi kim kazanır?

Esas şifreyse geçen sezonki derbilerde. Beşiktaş, topu rakibine verdiği 3 derbiyi de kazandı. Topu vermediği Kadıköy’deki derbiyi ise, kaybetti.

 G.Saray, topu vermedi hiçbir derbiyi kazanamadı.

Bu sezonki Beşiktaş, topu vermeyen bir kurguda. Derbide şampiyon formatına dönerse farklı da kazanır...

FİKRET ORMAN’A ALKIŞ

 BENCE ne G.Saray ne de F.Bahçe Başkanı, statlarındaki ilk derbide rakip taraftarın gelmesini isterdi.

Çünkü böylesi tarihi bir maç kaybedildiğinde rakip taraftarın sevincine katlanmak kolay olmazdı. Fikret Orman, samimiyetle “G.Saray taraftarı gelsin” dedi. Bu davranış kendine olan güvenin de göstergesi...

‘GURBETÇİLER’  VE ‘ABİLER’

 FATiH Terim’in Euro 2016’daki bu ‘Abiler’ projesini hiç anlamamıştım. Güya 2008 zaferini yaşayanların tecrübesinden faydalanacaklardı.

Peki 2008 zaferinde kimin tecrübesinden feyz almışlardı?

 Bu ‘Abiler’ işi, tamamen bir ‘mavi boncuk’ projesiydi.

Ve gördük ki ‘Abiler’, bizatihi çöküşün başmimarları olmuş!

En azından ‘kardeşler’, ‘abiler’i pek sevmemiş.

 Kulüplerde de milli takımda da en büyük başarı anahtarımız ‘abiler’!

Ama artık Türkiye Futbol Direktörü, bize ‘gurbetçi’ ve ‘abi’den daha iyi bir plan sunmalı...

PAUL POGBA, 105 MİLYONLUK KAZIK MI?

 DÜNYADA futbolcuya abiliği menajer yapar, Misal Raiola...

O, İbrahimovic’e, para eder hale gelmesi için mürebbiye gibi davrandı.

İyi olmadan menajerliğini almadı.

 Performansı düştüğünde ilk fırçayı o attı. Raiola, Pogba’yı da daha önce Manchester’dan bilerek kopardı.

1 milyon’a Juventus’a giden Pogba, ManU’ya 105 milyon Euro’ya geri döndü.

ManU kazıklandı mı? Kasada değil:

105 milyon Euro harcadıkları Pogba’nın forma satış cirosu: 221 milyon Euro!

DEPLASMANCILARA  AÇIK MEKTUP

 5 yıldır deplasman yasağını ayıpladık. Nihayet yasak kalktı.

 Ancak, taraftarlar Süper Kupa finaline gittikleri gibi; palalarla giderse, yollarda terör estirirse, statlarda tel örgüleri yıkarsa, sağı solu kırıp dökerse...

O zaman kusura bakmasınlar, artık ben yasağa direnemem.

Derbi iyi bir test olacak.

Taraftar şunu anlamalı: Tribünde ne kadar kalabılıksa, futbol üzerinde de o kadar güçlü olur...