Paylaş
Başakşehir’in puan kaybıyla Beşiktaş’ta zoraki olarak şampiyonluk iddiası yeniden ısındı. Aylardır maçlardan sonra hiç konuşmayan yöneticiler birden demeç verir hale geldi! Diğer yandan seçim de yaklaşıyor. 12 Mayıs’taki seçim için adayların 2 Mayıs’a kadar başvurması gerekiyor. Fikret Orman’ın 900 imzayla başvuru yapacağı belirtiliyor. Orman, daha başvururken “Kazandım” diyor adeta. Evet, bir mucize olmazsa Orman devam edecek. Bu noktada gözler nasıl bir yönetim kurulu oluşturacağında. Yine kulislere bakıldığında bugüne kadar çalıştığı esas isimlerle devam edecek.
PARA SİHİRBAZI LAZIM
Beşiktaş’ın en büyük sorunu malum olduğu üzere borç. Borcu kapatmak için kaynak yok. Önümüzdeki 3 yılın temel gelirleri de harcanmış durumda. O halde Orman’ın yeni yönetimine bulabilirse bir ‘para sihirbazı’ koyması lazım! Peki Beşiktaş kongresi bu seçimde ne yapacak veya ne yapmalı? Ağır borç yükü ve kaynaksızlık nedeniyle Orman’a kafa tutması beklenen çevreler görülüyor ki seçime girmiyor. Ben bunu yadırgadığımı defalarca söyledim. ‘Kazanma garantili seçim’ varsa, ben de aday olurum! Endüstriyel futbolda ana mevzu para ve paranın yönetilmesidir. O halde kongre üyelerinin yeni yönetimi denetleyecek mekanizmalar oluşturması lazım. Kulüplerin kurulları bu denetleme görevlerini üstlenebilir. Disiplin kurulu, sicil kurulu ve denetleme kurulu... Bu üç kurulu hafife almayın. Zira birisi kulüpten üye atmaya, birisi üye yapmaya birisi de paranın harcanmasına göz kulak oluyor! Denetleme kurulu, elbette en kritik olanı... 12 Mayıs’taki seçime mevcut kurulun başkanı Feyyaz Tuncel, yeniden aday olacak. Tuncel’in ekibinden Umut Şenol ise, kendi listesiyle seçime girecek. Şenol’un listesindeki Gökhan Tiryaki ve Kerem Akbaş, yıllardır kulüplerin mali raporlarını çok yakından izleyen, üzerine yazıp çizen ve çözüm önerileri de sunan isimler. Ben de kendilerinden çok yararlanırım...
MÜDANASIZ KURUL
Tuncel ile çalışan Şenol’a “Neden yolunuzu ayırdınız?” diye sordum. Kısaca şunu söylüyor: “Geleceğe dair kaygılardan ötürü denge gözetmeyen, iş yükünü eşit dağıtan, daha işlevsel ve yönetimle illa bir uyumu gözetmeyen; iyi günde de kötüyü gösterebilen bir anlayışı savunuyorum. Denetim kurulu, kulübün bu duruma gelmesini önleyebilir ve Orman yönetimine de katkıda bulunabilirdi.” Mevcut başkan Feyyaz Tuncel ise, camiadan kendilerine tekrar aday olmaları konusunda bir teveccüh olduğunu ve bu yüzden “Devam” dediğini söylüyor. Tuncel, “Bizim işimiz yanlışları görüp, tespit etmek. Biz ara ara yönetime kulübün durumuna ilişkin raporlar verip, uyarıyoruz. Yani sadece divanda veya genel kurulda rapor vermekle yetinmiyoruz. Ama uyarılara dair yapılacaklar icra kurulunun uhdesinde” diyor...
EN FAZLA 3 LİSTE YARIŞIYOR
Beşiktaş tüzüğüne göre seçimde en fazla üç liste çıkartılabiliyor. Üçten fazla olursa divan kurulu devreye girip eleme yapıyor. Bunu nasıl yapacağıysa belli değil. Bu madde çok sıkıntılı esasen ve değiştirilmelidir. Ayrıca üçten fazla liste olduğunda divanın elemeyi neye göre yapacağı da açıkça belirlenmelidir tüzükte. Aksi halde suistimale açık bir durum ortaya çıkar. Denetim kurulu artık sadece divandan divana veya kongreden kongreye rapor hazırlayan bir yapıdan çıkmalı. İhtiyaç duyduğunda kamuoyunun önüne çıkıp uyarmalıdır. Buna yetkisi var. Özetle Beşiktaş kongresinin kurullara dair yapacağı tercihler de çok önemli. Denetleme görevini hakkıyla yapabileceğine inandığı, hakikaten bağımsız olan listeleri tercih etmesi, Beşiktaş’ın menfaatine olacaktır... Yani kongre aynı zamanda Orman’a bir ‘muhalefet’ de seçmeli! Unutmayın ki memleket futbolunun bugün toptan büyük bir borç sarmalında olmasının temel nedeni denetim görevinin layıkıyla yapılmamasındandır...
YANAL’IN ELİ HİÇ DEĞMEDİ
Fenerbahçe’nin ağır borç yükü nedeniyle Aykut Kocaman ile devam etmesi gerektiğini savundum. Ama yönetimin tercihi Cocu oldu. Baskılara direnemeyip, onu yolladılar ve tribün baskısıyla da Ersun Yanal’ı getirdiler. Başkan Koç’un Yanal’ı seçerken kızılcık şerbeti içtiği malum. Son ana kadar başka seçenekleri zorladı ama olmadı. Neticede Yanal geldi. Ya da gerçekten geldi mi? Yanal, ne takımı topyekûn bir ‘tık’ yukarı çıkarabildi ne de bir oyuncuda bireysel fark yarattı. Ne Slimani ne Benzia... Hatta bir meydan okuyup “Ozan Tufan’ı ben toparlarım” da diyemedi. Yeni sezon için ‘radikal değişim’den söz eden Yanal, gelecek sezon kalabilecek mi? Zira taraftarın bu sabrının kalmayacağı çok aşikâr.
‘ADALET’ DİYENLER! BU HAFTA GÖREMEDİM SİZİ?
Önceki hafta Galatasaray ile Başakşehir, hakem tartışmaları yüzünden mahkemelik olmuştu. Geçen hafta iki takımın maçlarında da yine hakem kararlarına dair tartışmalar yaşandı. Ancak kimseden ‘çıt’ çıkmadı! Hep söylerim: Türkiye’de zirveye yarışan kulüplerin istediği adalet, “Kimseye haksızlık yapılmasın” demek değildir. Onların istediği adalet şudur: “Ona haksızlık yaptıysan bana da yap”...
Paylaş