Paylaş
Çünkü Mitrovic, güvensiz oyunuyla herkesi tedirgin ediyordu. Lyon’daki performansına rağmen Güneş’in onunla başlamasını yadırgadım.
Fransız ekibi, üçgenler kurarak ayağa yerden hızlı paslarla oynamayı seven, bir ekip. Bu hıza karşı stoperde Necip, daha iyi bir çözüm olabilirdi.
Beşiktaş, Lyon ceza sahası önünde top yapmakta sıkıntı çekerken, golü Fransa’daki gibi yine akıllı bir duran top organizasyonuyla buldu.
FABRİ TELAFİ ETTİ
Maçın başından itibaren topa hükmedemeyen Beşiktaş, bunun faturasını öne geçince ödedi. Lyon, bir basket takımı gibi çok hızlı ve seri ataklarla abluka kurdu. Tempoyu tavana vurdurup, nihayetinde eşitliği sağladı.
İleri üçlüde bir oyun kurucu gibi de oynayan Lacazette’in bir de direk içinden dönen topu var. Valbuena, sürekli alan değiştirerek, müthiş bir denge bozucu rolü oynadı.
Talisca, kendi başlattığı atağı mükemmel bir kafa golüyle tamamladı. Zaten kadro sorunu yaşayan Beşiktaş’ta iyilerden Adriano’nun mecburi çıkışı da ayrı bir handikaptı.
63’te Lacazette’e geçit vermeyen Fabri, Fransa’daki hatayı telafi etti. Önce Babel, sonra direkte patlayan Lacazette, tur şansını kullanamadı.
YIPRANDILAR
Şampiyonlar Ligi maçlarından bile daha fazla keyif veren maç uzatmaya gittiğinde tribündeki herkes kasılmaktan bitap düşmüştü.
Büyük bir özveriyle oynayan Beşiktaş, kadrosu uzatmalara çok yıpranmış olarak girdiğinden Lyon, üstünlüğünü iyice kabul ettirdi.
Ama 102’de maçın yıldızı Talisca, tarihi fırsatı kaçırdı.
120 dakika bittiğinde bile epik bir maç izlemiştik ve çoktan Beşiktaş’a yürekten teşekkür etmiştik.
Penaltı atışları bir piyangodur. Tosic’in kaçırmasını kaldırmak mümkündü fakat 120 dakika sahada olmasını hiç anlamadığım Mitrovic’in bir de penaltıyı kaçırması...
Beşiktaş, tarihi bir eşikten döndü. Ama şurası muhakkak, Avrupa’da her sezon üstüne koyarak gidiyor.
Çeyrek finalde kadro zaafının kurbanı oldu. Devre arası transferler Avrupa düşünülerek yapılmadı.
Son söz: Başın öne eğilmesin Kartal...
Paylaş