Paylaş
Talisca’nın da vuruş anında kaleci dahil, 9 kişi vardı önünde. Bu görüntü ilk devrenin de özetiydi. Bakkal, ‘oynayan Alanya’nın fark yiyeceğini’ düşünüp, ailecek topun arkasında kalıp, kontrayı tercih etti.
Pozisyon sayılarına bakınca hesabı da tuttu. Ama farkı Talisca’nın klası oluşturdu. Pası Oğuzhan verse de ben asisti de Talisca’ya yazıyorum çünkü topu aldıktan sonra iki pozisyon da uygun açıyı aradı kendine. Oğuzhan’ın da hakkını yemem zira öncesinde 3 kilit pas atmıştı ama özellikle Gönül, bunları iyi kullanamadı. İlk devre Beşiktaş, kanatçı bekleri bindirme yapsa da, Alanya’nın ceza sahası çevresindeki yekvücutluğunu istenilen oranda bozup, onu geniş alanda oynamaya mecbur bırakamadı.
Bakkal, 2. devreye iki orta saha oyuncusu olarak maça ortak olmak istedi. Alanya, topla daha fazla haşır-neşir olmaya başladı. Oyunda tansiyon da yükseldi. Tolgay-Atiba-Oğuzhan üçlüsü cezalı duruma düştü. Quaresma’nın da cezası bitmedi! Güneş, haliyle dün Göztepe maçının kadrosunu da kafasında çevirmek zorunda kalmıştır. Haftaya Medel-Necip ikilisi olur ve ben karamsar değilim.
LENS YİNE KAYBETTİ
Ne Beşiktaş’ın ne de Alanya’nın 2. devre iyi futbol oynadığını iddia etmek zor. Kaotik bir tablo vardı sahadı. Beşiktaş açısından bunun nedeni Negredo’nun çıkmasıydı. Lens ve Love’lı Beşiktaş, tutarsız bir takım oluyor. Bu bölümde en doğru hareketi 90+2’de Alanya’nın gollük atağını sarı kart görme pahasına kesen Necip yaptı. Son 2 uzatma dakikasında Beşiktaş’ın hali kederliydi. Zira Şampiyonlar Ligi’nde son 16 görmüş bir takımın topu ‘bam güm’ uzaklaştırma çabasına girmesi kabul edilemezdi.
Beşiktaş, dün kazandı ama Lens yine kaybetti! Bir pas vermekten bile acizdi. Güneş, keşke dün ona verdiği dakikaları Töre’ye verseydi.
MAÇIN ADAMI: TALISCA
Maçın en klas hareketine imza koydu. Hem pozisyonunu hazırladı hem de muhteşem bir vuruşla 3 puanı getirdi. Böylesi kısır maçlar ancak kaliteli bir isimle aşılabilirdi.
Paylaş