Paylaş
Bilic, böylece ikili bir tavır ortaya koydu yani yenilgi halinde “Zaten inecektim” diyebileceği bir kadro yapısıyla gelmişti Adana’ya.
Necip’in yanına çırak verdiği Oğuz ile defans önünü oluşturan Bilic’in sahada sadece iki yaratıcı ayağı vardı: Oğuzhan ve Kerim. Adı unutulmaya yüz tutmuş Uğur Boral, hem rakibin kendi kalesine attığı golde ortayı yapan hem de Oğuzhan’ın iki ortasına kafayı uzatan isim olarak Tosun’dan daha çok iş yaptı. (2. devre bir de asist yaptı) Ne ki Tosun’a fazla laf etmenin anlamı yok çünkü yeterince beslenmedi. Takım genel olarak da ofansif bir kabızlık çekti. Beşiktaşlılar Tolga’nın çizgiyi terk etmemesine çok kızar ama terk ettiğinde neler olabileceğini dün gördük(!)
BA’DAN TOSUN’A DERS
Bilic’in ikinci 45’e Töre ve Demba Ba ile başlaması sürpriz olmadı. Genç Oğuz ile Kerim’i kenara alarak ofansif personeli bir kişi daha artırdı. Ancak Ba’nın golüne kadar Demirspor, tempoyu düşürüp iyi de top yaparak Bilic’in hamlesini akamete uğrattı. Ba, iki müsait pozisyonda fileleri havalandıramayan Tosun’a kalite dersi verdi. 2-1’den sonra açıkçası ev sahibi moralmen çöktü ve dağıldı. Siyah beyaz adına iki kazaç vardı:
1-Uğur Boral’ın da bir alternatife dönüşmesi,
2-Duran topta genç Atınç’ın kafayla gol atması. Beşiktaş’ın bu tür defançı gollerine çok ihtiyacı var.
Evet, dara düşen mahalle takımının kahveden ‘abiler’i çağırması misali, Beşiktaş da öyle maçı kazandı ama ‘abiler’i değil ‘babalar’ı çağırarak...
Ve ilk maçta Veli Kavlak’ın aldığı ‘Altın Koza Centilmenlik Ödülü’ bu kez Necip Uysal’a gitti.
Paylaş