500 bin taraftar gerçek mi sanal mı?

E-bilet sistemi kulüpleri taraftara karşı tam bir ‘kral’ ilan ediyor.

Haberin Devamı

Sisteme henüz tam geçmeyen Fenerbahçe yönetimi, geçen hafta bir grubun kombinelerini tek tuşla iptal etti. E-bilet, bu tür engellemeleri daha da kolaylaştıracak ve ‘makul şüphe’ yeterli olacak(!) Kulüplerin eskiden de bu güçleri vardı ama şimdi e-bileti bir başkası kullanamadığı için çok daha kolay.
Kulüpler, daha sezon başında kombine satışına çıktıklarında, statlarını blok blok istedikleri gruplara pay edebilirler. Dilerlerse, tribünde bir ‘taraftar grubu oluşumu’nu da önleyebilirler. Yani Çarşı, UltrAslan ve KFY gün gelir ‘uslu’ durmazlarsa sempatizanlarının aynı tribünde buluşmaları mümkün olmayacak.
Bir kulüp, ‘suç işleme ihtimali’ nedeniyle önceden statlara kimin girip giremeyeceğini belirleme hakkına sahip mi? Aziz Yıldırım, taraftarla yaptığı anlaşmaya dayanarak, “Evet” diyor. Bir yanda ‘kulüp hukuku’ diğer yanda yasa koyucunun ‘e-bilet hukuku’! Bu kadar hukuktan ‘hukuki’lik çıkıyor mu, büyük soru işareti...
‘Şiddete Hayır’, tamam da şiddet ve küfür içermeyen çeşitli protestolar da ilgililerin hoşuna gitmese ne olacak? E-bilet mevcut haliyle istenildiğinde rahatlıkla ‘e-kelepçe’ye dönüşebiliyor. E-biletteki temel hata, ‘müşteri’ yaptığı taraftarı ‘insan’dan saymama ve onların bazı ‘hak’larının olduğunu unutmak. Gerçek amaç şiddeti önlemekse ona kaynaklık ettiği söylenen kitleyle ‘ortak’ bir çözüm üretilebilirdi. Oysa yeni sistem hem taraftarı dışlıyor hem de tribünleri doldurmasını istiyor!


MAZERETLER TRİBÜN DOLDURMUYOR

Bu arada e-bilet sistemini uygulayan firma, geçen hafta verdiği bir ilanda sisteme girişlerin 500 bini geçtiğini duyurdu. Spor Toto Süper Lig ve PTT 1. Lig’den 36 takım e-biletli. 500 bini 36 takıma böldüğümüzde seyirci ortalamasının 13 bin 800 olması gerekiyor. Oysa ki dört büyükler bile bu rakamı düzenli tutturamadı.
Peki nerede bu 500 bin kişi? “Oynanan futbol kötü” mazeret değil, çünkü ligimiz hiçbir zaman bir Premier Lig olmadı! “Küfür ve şiddet azaldı” deniliyor. Güzel. O halde nerede ‘aile’ler? Konya ve Başakşehir’de iki yeni stat devreye girdi. İyi ama nerede bu konformist taraftarlar?
Beşiktaş, 12 bin kombine sattı fakat bu rakamı Olimpiyat’taki bir çok maçta bir arada göremedik. Evet Olimpiyat’ın iklim ve ulaşım koşulları zor. Fakat, şu aya kadar çoğu maçta da hava güzeldi. Trafik ise en azından raylı sistemde pek geçerli bir mani değil. Meramım Olimpiyat güzellemesi değil. Bilakis, mümkünse burada maç oynanmasın. Derdim, taraftarın maça gitmeyişinin başka nedenlerinin olduğunu anlatmak. Beşiktaş özelinde söylersem, e-bilet protestosunun yanı sıra sebeplerden en önemlisi taraftarla yönetim arasında köprülerin atılmasıdır. Kağıt biletle oynanan Avrupa maçlarında bile siyah beyazlı taraftarlar stadı doldurmadı. Çarşı hakkında açılan ‘darbe davası’ da ana gövdeyi tribünden uzaklaştırmışa benziyor.
E-bilet uygulayıcısı özel şirketin verdiği 500 bin ‘e-bilet pasaportlu’ taraftarın büyük bölümü Süper Lig takımlarının taraftarı. Hatta toplam rakamın yarısı dört büyüklerin. Ne var ki stada gelip maç izleyenlerin sayısı elle sayılabilecek durumda.
Özellikle Anadolu’daki her stat bir zamanlar İstanbul BB’nin maçlarını oynadığı Olimpiyat Stadı’ndaki manzarayı anımsatıyor: Binlerce bomboş koltuk!
“Geçen sezon ortalaması çok mu yüksekti” demek bir yanıt olamaz zira bu sistem ‘olaysız ve dopdolu tribünler’ vaadiyle hayata geçirildi. Tribünlerin neden dolmadığı bizatihi taraftara sorulup cevaplansın. Aksi halde verilen rakamların ‘sanal’ olduğu düşünülecektir.

Yazarın Tüm Yazıları