12 puanlık derbi

Siyah beyazlılar ne yazık ki bu derbiyi de Olimpiyat’ta oynayacaklar. Geçen iki sezon derbi alamamanın en büyük mazeretinin Bilic’ten ziyade statsızlık olduğunda sanırım hemfikiriz. Evet Bilic’in de yaptığı hatalarda kaybedilen derbiler yok değildi ama bunlar ekseriyetle deplasmanda olanlardı.
Eksik olmayan kırmızı kartlar, sahaya inmeler vesaire de etkiledi sonuçları elbet ama 9 kişiyle en iyi Fenerbahçe kadrolarından birine karşı 4-3 kazanmayı başarmış bir kültürün olduğu da unutulmasın. Belki de unutulduğu için Bilic’li sezonlarda diğer iki büyük devrilemedi. Beşiktaş son 4 derbide sahada rakiplerine karşı çok kibar da kaldı. E bu ülkede mütevazı olanı takdir etmekten ziyade ezmeye kalkarlar.

‘BAŞALTI TAKIM’ DUYGUSUNA KARŞI

Geçen sezon da Beşiktaş’ın ilk derbisinin çok önemli olduğunu ve sonucun bütün sezonun gidişatına etki edeceğini söylemiştim. Maalesef aynı sözü tekrarlamak zorundayım. Bu takım geçen sezon bir tek derbi kazansaydı bile ligdeki pozisyonu çok farklı olabilirdi. Çünkü bu takım çalışkan, yaratıcı, dirayetli yani bir takımda olması gerek hasletlerin çoğunu barındırıyor. Bu takımın tek eksiği derbi galibiyetiyle elde edeceği özgüven. Fenerbahçe’ye Olimpiyat’ta kaybedilerse yine ‘başaltı takım’ duygusu bilinçaltını esir alır. İşin teknik yönlerine de bakalım.

EVET, İLK GOL ANAHTAR OLACAK

1-Siyah beyazın kalesi taraftarına, sırtını koltuğa yaslama rahatlığı vermiyor. Tolga, bu sezon yenilen gollerde bariz bir hata yapmış değil. Fakat yan top zaafiyeti sürüyor. Fenerbahçe’nin kanat işlerini düşününce, Tolga’nın sıra dışı bir maç çıkarması şart.
2-Beşiktaş’ın bekleri ofansif açıdan çok verimli değil. Beck’in 5 lig maçında yaptığı orta sayısı 9, isabetli orta sayısı ise 1! Tosic’in ise orta sayısında maşallahı var. 4 maçta 19 orta yapmış. Velakin bunların sadece 3’ünde top bir Beşiktaşlı arkadaşıyla buluşmuş! Yani derbide beklerden ofansif beklenti düşük olacak. Ama buldozer Fernandao ve ‘son vuruş ustası’ Van Persie’ye göz açtırmasınlar yeter.
3-Klişedir fakat bu derbide ‘ilk golü kimin atacağı’ gerçekten de oyunun gidişatını büyük ölçüde etkileyebilir. Beşiktaş atarsa, maçı kazanma olasılığı güçlenir. Çünkü oyunu bu durumda mecburen öne taşıyacak olan F.Bahçe, geride boş alan verecek. Bu da boş alan bulduğunda 14-15 saniyelik kontralarla rakip kaleye inebilen Beşiktaş forvetleri için bulunmaz ortam demek. İlk golü F.Bahçe bulursa, Beşiktaş’ın işi zorlaşır. Geriye düşecek Beşiktaş, karşısında o dakikadan sonra bir ‘otobüs defans’ bulacağından emin olsun.

GOMEZ BOŞ GEÇEMEZ

4-Oğuzhan’ın dönmesi Güneş’e ideal tertip şansı tanıyacak. Atiba-Oğuzhan göbeği ve önlerinde Sosa. Güneş’in kanatta kimi oynatacağı ve o seçtiği adamların verimli olup olmaması oyunun kaderinde büyük rol oynayacak. Olcay, Quaresma ve Töre üçlüsünde yeri en sağlam görünen Töre. Güneş, “En iyi savunma hücumdur” derse, Olcay’ın yerine Quaresma’yla da başlayabilir.
5-Olimpiyat’ın anti-futbol ortamı nispeten dolmasıyla kırılabilir. Fakat, taraftarın Passolig’e yönelik süren protestosu nedeniyle stadın 70 bin çekmeyeceği malum. Yine de gelecek olan taraftarın özellikle geriye düşülmesi hâlinde teslim olup olmaması skoru etkiler. Geçen sezon Brugge maçında düşülen hata tekrarlanmamalı.
6-Ve Gomez... Demba Ba, derbileri boş geçmişti. Oysa büyük yıldızlar hatırlara daha çok derbi golleriyle nakşeder. Mario’ya maçta çok iş düşüyor. Evet, bu derbi Beşiktaş için bence 12 puanlıktır! Sonuç sezonun diğer 3 derbisinin ruhunu da etkiler.