Paylaş
GALATASARAY ile Beşiktaş arasında oynanmış, oynanacak bütün maçlar elbette önemlidir; ancak üçüncü bir takımın performansı dün akşam oynanan maçı sezonun düğüm maçına çevirmiş oldu. Maça hızlı başlayan ev sahibi olmanın avantajına yaslanan G.Saray oldu. İlk dakika dolmadan tehlike yaratabilecek bir serbest vuruş ve bir köşe vuruşu kazandıran, Beşiktaş’ı sahasına kapatan türden bu baskı 6-7 dakika sürdü. Beşiktaş bu baskıyı Muslera’dan başlayarak G.Saraylı oyuncuları sıkıştırarak kırmak yoluna giderken faul sayısını da hızla yükseltti. İlk 20 dakikada G.Saray hiç faul yapmazken, Beşiktaş’ın hanesinde 6 faul yazıyordu. Maç öncesinde topuyla tüfeğiyle saldıracak Galatasaray’a karşı çok formda Burak üzerinden karşı ataklar geliştirerek tehlikeli olacağı öngörülüyordu Beşiktaş’ın. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Siyah beyazlıların oyunu dengeleyip Galatasaray’ın yarı sahasına yerleştiği bir sırada oluşan taç atışında donmalarının cezası ağır oldu, hızlı çıkan Galatasaray Fernando’nun pası ve Onyekuru’nun vuruşuyla öne geçti... İkinci yarı bu kez Beşiktaş’ın yoğun baskısıyla başladı. İlk yarıda 6-7 dakikada G.Saray ne yaptıysa neredeyse aynısını yaptılar fakat bu baskıdan zararlı çıktılar. G.Saray’ın ani gelişen atağını göğüsleyemediler. İlk golde hazırlayıcı rolündeki Fernando bu kez golcü olarak yazdırdı adını kayıtlara. Maça ortak olabilmek adına çaba gösteren, oyunu G.Saray’ın üstüne yığmaya çalışan Beşiktaş devamlılık sağlayamazken, savunma hattı da karşı atakları karşılamak için teyakkuzda kalmaktan hücuma katkı sunamadı... G.Saray son derece önemli bir engeli aştı netice olarak. 270 dakikalık son 3 sınav var şimdi önünde. İşi hem zor hem kolay diyelim ve filmin sonunu bekleyelim...
DiMYAT’A PiRiNCE GiDERKEN
İLK golü en iyi özetleyecek yorum herhalde “Dimyat’a pirice giderken evdeki bulgurdan olmak” şeklindeki atasözüdür. Pozisyonda donan Beşiktaşlı oyuncular, aslında Galatasaray’ın “süper hızlı” kullanmadığı taç atışı sırasında maçın içinde kalsalardı daha doğru davranmış olacaklardı. İkinci golün de benzer şekilde gelişmesi, bir taç atışı sırasında tecrübeli oyuncuların basiretlerinin bağlanması durumu daha da ilginç hale getirdi.
KiM ŞAMPiYON OLUR?
BAŞLIKTAKİ sorunun cevabını kimse bilecek durumda değil elbette. Birbirinden zor maçlar her takım için sıralanmış bekliyor. G.Saray bu kaotik ortamda direkt rakiplerinden birini aşarak ‘Mayıslar’ diye başlayan o meşhur cümleyi kurmaya çok yaklaştı ama tedbiri elden bırakmamak gerekiyor.
Maçın adamı: Fernando.
Paylaş