Paylaş
Maç öncesinde Alanyaspor Teknik Direktörü Çağdaş Atan’ın demeci, taktiğin ve niyetin açık beyanıydı: “Kaleci Fatih’ten başlayarak pres uygulamayı düşünüyoruz. 4-5 ofansif özellikli oyuncuyla sahaya çıkacağız.” İlk 4 maçta 11 gol üreten, sadece 1 gol yiyen, en fazla pozisyona giren takımlardan biri olan Alanya temsilcisi sözünün arkasında duran bir oyun sergiledi. Ligin en fazla pozisyona giren bir diğer takımı (duy da inanma desek mi?) Galatasaray ise büyük ölçüde bu iyi oyunu karşılamakta güçlük çeken, bocalamaktan oyuna girmeye vakit bulamayan bir görüntüdeydi. “Kesilen” Belhanda ve Feghouli’nin yerine Emre Akbaba ve Babel’i monte ederek takımı farklı bir harmanla sahaya süren Fatih Terim’in zihnindeki her ne ise sahaya yansımadı özetle.
‘BEN NE YAPIYORUM ŞiMDi?’
Rakibin diken üstünde tuttuğu Saracchi ve Linnes’in oyuna katılamamaları, orta sahasındaki “Ben ne yapıyordum şimdi?” sorusuyla boğuşan ekip Galatasaray’ı hep geride tuttu. Buna rağmen hediye kıvamında bir penaltı ile öne geçti Galatasaray. Ancak bu elbette Galatasaraylı taraftara “Yaslan arkana, maçı seyret şimdi” dedirtecek türden bir üstünlük değildi. Galatasaray savunması arkasına atılan uzun toplarda yarı sahasına havan mermisi düşmüş gibi dağılıveriyor. Böyle bir topu savunmaya çalışırken Marcao sarı kart gördü, kazanılan serbest vuruş da Babacar’ın şahane vuruşuyla gole dönüştü. Üstüne bir de 10 kişi kalınca...
DOĞAÜSTÜ GÜÇLER
İkinci yarıda eksilmiş Galatasaray karşısında Alanyaspor cesaretini bir kez daha topladı çarptı, baskıyı artırdı, sıkıştırdıkça sıkıştırdı rakibini kendi yarı sahasına. Galatasaray kalesinde gol görmeyişini ancak mucizelerle veya doğa üstü hadiselerle açıklayabileceğimiz bu süreci bir şekilde atlatıp 70’nci dakikadan itibaren rakibine karşılık vermeye başladı. Sayılmayan bir gol üretilebilen ve kısa süren bu ‘ateşe ateş’ oyunundan da fayda sağlayamadı Galatasaray... Bu vaziyette yani berbat oynarken, 10 kişi kalmışken rakipten 1 puan almayı başarı kabul edecekken son dakikada Alanyaspor hak ettiği galibiyete erişti. Galatasaray için söylenebilecek söz çok ancak özetle bu kadar kötü oynamayı çok daha ucuz bir kadroyla da başarabilirdi! Bari parası cebinde kalmış olurdu. Bu kadroya bu rezil oyun, bu ruhsuzluk...
Paylaş