Paylaş
Tonla para harcayıp ‘panik atak’ transferlerle Galatasaray’ı allayıp pullayıp sezona süren Mustafa Cengiz ve şürekâsı idari olarak; Fatih Terim de teknik sorumlu olarak bugün karşımızdaki utanç verici manzaranın birinci dereceden sorumlularıdır. Ne oynamaya çalıştı, ne yapmaya çalıştı Galatasaray dün akşam? Sadece 30 dakika süren direnci yüceltmek için mi yazıldı tarihi bu takımın tarihi?
EMRE MOR VE SELÇUK
Emre Mor gibi kifayetsiz, özgüvensiz, yeteneğini şöhret koridorlarında tüketmiş bir çocuğun sırtında ter tutsun diye mi diktirildi bu forma Ali Sami Bey ve arkadaşları tarafından? Seri’nin yerine Selçuk girsin diye mi yükseltildi bu bayrak Avrupa’da? Şampiyonlar Ligi’nin en az gol atan takımı olmakla övüneceği mi düşünüldü Galatasaray taraftarının? Katar ve Çin arasında ara durak mıdır Galatasaray Kulübü’nün imza masası? Emeklilik diyarı arayan futbolculara huzurevi imkânı sunan, futbol camiasında esamesi okunmayan bir adres midir bu şanlı kulüp?
BERBAT BİR MANTIK
Paris St. Germain’e yenilmek değil elbette mesele, tabii yenilirsin. Mesele, klişe tabirle sahaya koyduğun yürektir, motivasyondur, kulüp şerefidir, tarihsel bilinçtir. Berbat bir lejyoner mantığıyla kurgulanmış bu kadronun Galatasaray’ın ne vizyonuyla ne misyonuyla uyumlu olmadığı gün gibi bellidir
YAZIK, ÇOK YAZIK!
Galatasaraylı'nın önüne devre arası transferlerini hedef koymak da bir nevi hakaret sayılır. Bu taraftar iyi takımı da, ruhu olan futbolcuyu da, formda teknik direktörü de, dirayetli yöneticiyi de bilir, tanır. Sert mi oldu söylediklerim? Keşke Galatasaray da bu kadar sert ve karakterli oynasaydı. Yazık, çok yazık
Paylaş